Geçtiğimiz hafta Çarşamba günü 4.Motorlu Piyade Tugay Komutanlığına vekaletten bakan ve darbe gecesi valiliğe gelmeyen Albay Bahadır Dalkılıç’ın duruşmasını takip ettim… Yomra Kaşüstü’n de bulunan Trabzon Adliyesinde 2’nci Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davaya SEGBİS aracılığı ile Samsun Bafra’da bulunan F Tipi Cezaevinde bağlanan Albay, neden tutuklandığını bilmediğini söyledi…

Buraya yazalım neden tutuklandığını…

21 Tanıklı duruşma da, o gece 4.Motorlu Piyade Tugay Komutanlığı ile Valilik makamı arasında gecen diyaloglar dinledim… Trabzon Valisi Yücel Yavuz, Albaya, “ Derhal Makama gel..!” uyarısında bulunuyor… Albay ise bu çağrıyı olumsuz bırakıyor… Ülkede olağan üstü bir durum var Vali bey sabırlı bir şekilde tekrar Albay’ı arıyor… “ Albay, makam odamda şuan İl Jandarma komutanı vekili, Sahil Güvenlik Komutanı, Ortahisar ilçe Jandarma komutanı, İl Emniyet Müdürü var Sende Gel..!” Albay ikinci yapılan çağrıya, “ Onların amirisiniz benim değil…” diyerek gelmiyor…

Vali Yavuz, tahmin ediyorum biraz sinirlenmiştir… “Yani ben olsam sinirlenirim…” Sonra Vali bey makamında bulunan Trabzon Cumhuriyet Başsavcısı ve diğer heyet ile birlikte bir toplantı düzenliyor… Mahkemeye yansıyanlara göre; o toplantıdan “ Komutan belirlenen saate kadar gelmez ise, tutuklanacak…” kararı çıkıyor…

Vali bey yeniden telefonu eline alıyor… Son kez ikna için Albay’ı arıyor… Üçüncü kez çağrıda bulunuyor… Bu sefer de Albay, “ Ordu Komutanı ile görüştüm bana kışlada kal söyledi.” Diyerek yine olumsuz cevap veriyor… ( Ordu Komutanın ifadesi alınması gerekli…)

Sonrasında saat 01:30 sularında Vali ve oda da bulunanlar basın karşısına çıkarak bir açıklamada bulunuyor… Şehirde darbe ile alakalı bilgileri basına bildirildikten sonra soru cevaba geçiliyor… Şahsımın sorduğu ve mahkeme tutanaklarına da giren, “ Tugay Komutanlığından kimseyi göremiyoruz, bir sorun mu var..?” sorusuna vali bey üstü kapalı cevap veriyor…

Sonrasında bilindiği üzere, TEM ve İstihbarat Müdürlerinin arasında Albay Dalkılıç, valilik makamına getirildi… ( Saat 03:30 bende Valiliğin önündeyim…) Şimdi Albay, 8 ay sonra çıktığı hakim karşısında, “ Neden Tutuklandığımı bilmiyorum..?” diyor… 

Şimdi kendi yorumumu eklemek isterim…

Her zaman şu düşünce içerisinde oldum… Bundan sonra da bu düşünce ile yaşayacağımın bilinmesini isterim…

Gelişen bir hadisenin ilk saniye ve dakikalarda gösterilen refleks, şahsın olayın ne tarafında durduğunu gösterir… Biraz daha açacak olursak… Evde oturuyorsunuz tek başınıza… Bir anda telefon çalıyor ve alt kat komşunuz ölmüş… O an da sevine bilir yada üzüle bilirsiniz… Diyelim sevindiniz… Demek ki, o adamı sevmiyorsunuz… Ölmesi işinize geldi… 7 saat sonra dökeceğiniz gözyaşının bir anlamı yok… Sadece insanları kandırıyorsunuz…

Bu olayda da Albay, Vali beyin çağrısına olumlu karşılık vere bilirdi… Ama ters gitti… Yerini bilmedi… Bir Orada bir burada durdu…

Savunmasında diyor ki; “ Ordu komutanı bana kalkışmaya katılmıyoruz… Kışlada kal söyledi… Bende onu dinledim… Askerimi dışarı çıkaramadım…” Peki; Albay adama sormazlar mı “Bunu neden Vali Beye o gece tam böyle anlatmadın da şimdi adliyede savunmana ekliyorsun..?”