Herkes Maçka’da ki hain saldırı için görüşünü bildirdi yazdı çizdi. Üstelik sosyal Medya bir dünya terör uzmanları ile doldu taştı… Bazı yorumlar bana göre haklı bazı yorumlar ise tamamen yersiz… Jandarmaya yüklenen var, polise yüklenen var, bilgi kirliliği piyasayı altüst etmiş… Güvenlik birimlerinden edindiğim en net bilgi ise; şöyle; “ Olaydan iki gün önce 156 telefonuna bir ihbar gelir. İhbarcı şahıs; evlerine hırsız girdiğini söyler. Bunun üzerine olay yerine giden jandarma olay yeri inceleme ekipleri çalışma yapar, bir tutanak tutar… Terör uzmanları bunun sıradan bir hırsızlık olmadığına kanaat getirir ve bölgede inceleme yapılması gerektiği yönünde karar verir…”
Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarat şubede görevli bir polis ile Jandarma’da görevli bir istihbaratçı astsubay bölgeye gider ve çalışma yaparlar… Bu esna da ise; fındık toplayan ve şehit olması ile bizi yasa boğan 16 yaşında ki Eren’i görürler… Eren, onlara evlerini gösterir… Bu esnada ise; olay patlak verir ve bölücü unsurlar ateş eder…
İstihbarı acıdan çok talihsiz bir olay olarak yorumlaya biliriz…
Alan çalışması yapmak üzere bölgeye giden istihbarat birimleri, kendilerini deşifre etmemek için çalışma yaparken halktan yardım alır… Bu yardımı alırken de kendilerini belli etmemeleri gereklidir… Buna İKK yanı istihbarata karşı koyma yöntemi denir… İstihbarat birimleri neden oraya asker ile gitmedi diye tepki gösteren vatandaşlarımız bunu kızgınlığından söylüyorlardır…
İKK’nın en net hareketi alan sahası yapılacak olan bölgede düşman unsurlarının takip ve gözetlediği düşünülür… Bu nedenle de yapılan çalışma sırasında buna göre hareket edilir… Bölgeye bir gün önceden takviye ekip gönderen timler temasın gerçekleştiği noktaya 500 m. yakından konuşlanmış durumda… Bunlar resmi özel hareket birimleri… İstihbarat ekipleri de bu rahatlık ile birlikte hemen alt kısımda çalışmasını sürdürür iken; üstteki tıkamayı fark eden teröristler alanda sıkışmış durumdadır…
Bunun üzerine karşı taraftan gelen istihbaratçıları karşısından gören eli kanlı teröristler, tesadüfü karşılaşma sonrasında atış üstünlüğü sağlayarak Eren’imizi ve Astsubayımızı şehit eder. Polis kardeşimizi de yaralayarak bölgeden kaçtılar…
Burada üst bölgede tıkama yaptığı öne sürülen unsurlar ile istihbarat birimleri arasında bir iletişim kopukluğu olduğu mu akla gelen bir sorudur…
Bir diğer soru ise;
Bölge halkı sürekli olarak 155 ve 156 ihbar hatlarını arayarak terörist gördük diyerek defalarca ihbarda bulunmuştur… Bu ihbarlar güvenlik güçlerinde metal yorgunluğu oluşturmuş mudur acaba?