Cumhurbaşkanı Erdoğan Ak Parti'nin dümenine resmen geçti. İlk beyanında altı aylık bir yatırım planından bahsetti. Acaba bu yatırım pastasından Karadeniz'e ne düşecek? Özelde Trabzon'un pastası nasıl bir boyut kazanacak?

Bu can alıcı sorular çok önemli. Zira Trabzon gerçekten devasa yatırımlardan hiç nasiplenemedi. Bir stat dışında dişe dokunur başka bir eser şehre kazandırılamadı. Hep yollar gündeme getirildiyse de bu konuda da dağ fare doğurdu.

Kanuni Bulvarı ağır aksak sürüyor. Ama öylesine büyük problemlerle yürüyor ki proje adeta Tanjant yolunun akıbeti gibi nesiller eskitecek gibi görünüyor.

Güney çevre yolu ise ben diyeyim yirmi, siz deyin otuz senedir dillere pelesenk olsa da bu konuda atılmış bir adım yok.

Benim gündeme getirdiğim "rayli sistemle entegre ikinci sahil yolu" ise henüz siyasilerin zihninde yer bile etmiş değil. Oysaki kullanılmayan bir deniz sahiline sahibiz. Bari rahat bir ulaşım için şehrin sıkıntılarını giderecek bir işlev görse.

İkinci üniversiteyle ilgili çok polemikler oldu. Bakanlara afişlerle teşekkür edildi. Halbuki fol yok yumurta yok. Bizim yerel bazı kraldan çok kralcılar, rektörü bile belirlediler. Böylelerine  Allah akıl, fikir, izan ihsan eylesin.

Şehir hatanesi meselesi ise tam bir fiyasko. Zira güya yeri tayin edildi fakat bir türlü Ankara'dan okey gelmiyor.

"O konu bitmiş diyorlar." Ben de "bitmek ne kelime, bitme bitmiş de okey bile dönüyorlar" diyorum.

İki bakanlı bu şehir, İstanbul'un bir semti kadar bile yatırım alamıyor. İstanbul ki gördük "evet" oldu yağdı mübarek!

Şehrin bırakın adam akıllı yatırım almasını, haklarını almak konusunda da büyük sıkıntıları var. Bir şike olayı yaşandı memlekette. Konuşmalar apaçık ortada. Tarlalar sürüldü, çimenler yeşerdi, inşaat işçileri mesayiye kaldı falan da filan...

 Sonra ortaya şerefsiz bir örgüt çıktı. Çok pislikler yapan bir CİA şebekesi bu örgüt. Bundan zerre miskal şüphem yok. Yani pisliklerin, bütün pislikleri örten bir yorgan haline getirilmesinedir benim itirazım.

Neredyse cinayet işleyen her katil suçunu bu örgüte yaslayarak işin içinden sıyrılacak.

Anlayacağınız biz verdiğimiz desteğin karşılığını alan bir şehir değiliz. Kadıköy tam bir hükümet karşıtı merkez ama onların aldığı yatırımın zekatı dahi bize verilmiyor.

Bu gerçekleri yazarak ben biraz rahatladım. Ak Partili birçok arkadaşımın da benimle aynı istikamette düşündüğünü biliyorum. "Verilen destek yatırımlar için değil vatanın bölünmez bütünlüğünün tehlikede olduğunu gördüğümüz içindi" diyenlerin sayısı hiç de azımsanamaz.

Bu gerçekler birilerinin kulağına küpe olsun. Trabzonlu asla aptal değildir. Verilen sözler vakit geçirmeksizin tutulsun lütfen!