“Bilhassa harp sanayisi ve fabrikaların çalışmasını özel bir takdir ile anmayı borç bilirim. Bu on sene zarfında bu fabrikaların eksikleri en üst düzeyde tamamlanmıştır. Bugün her türlü ihtiyacın tamamlanması imkan altına alınmıştır. Yeni tesis edilen mermi ve fişek fabrikalarında bol miktarda topçu ve piyade cephanesinin ve bombasının hazırlanması ve imaline muvaffakiyet hasıl olmuştur.” Mustafa Kemal ATATÜRK

*

Askeri Fabrikalar Umumum Müdürlüğü- 1921/ANKARA

Erzurum Silah Fabrikası- 1922/ERZURUM

Gazi Fişek Fabrikası- 1923/ANKARA

Hafif Silah ve Top Tamir Atalyöleri- 1924/ANKARA

Fişek ve Marangoz Fabrikası- 1924/ANKARA

Şakir Zümre Bomba Fabrikası- 1925/İSTANBUL

Eskişehir Uçak Tamir Tesisi- 1925/ESKİŞEHİR

Türk Hava Kurumu- 1925/ANKARA

Topçu Mühimmat Fabrikası- 1926/KIRIKKALE

Tayyare Otomobil ve Motor Türk A.Ş- 1926/KAYSERİ

Pirinç döküm ve Haddehanesi- 1926/KIRIKKALE

Mühimmat Fabrikası- 1927/KIRIKKALE

Elmadağ Barut Fabrikası- 1929/ANKARA

Kayaş Kapsül ve İmla Fabrikası- 1930/ANKARA

Nuri Killigil Tabanca, Havan ve Mühimmat Fabrikası- 1930/İSTANBUL

Elektrik Santrali ve Çelik Fabrikası- 1931/KIRIKKALE

Mamak Gaz Maske Fabrikası- 1934/ANKARA

Tüfek Fabrikası- 1936/ANKARA

Nuri Demirağ Uçak Fabrikası- 1936/İSTANBUL

Top Fabrikası- 1937/KIRIKKALE

Barut Fabrikası- 1937/KIRIKKALE

*

“Bundan sonrası için bütün tayyarelerimizin ve motorlarının memleketimizde yapılması ve hava harp sanayimizin de bu esasa göre inkişaf ettirilmesi iktiza eder. Hava Kuvvetlerinin aldığı ehemmiyeti göz önünde tutarak bu mesaiyi planlaştırmak ve bu mevzuyu layık olduğu ehemmiyetle milletin nazarında canlı tutmak lazımdır.” Mustafa Kemal ATATÜRK

*

1923 yılında Cumhuriyetin ilan edilmesiyle birlikte üretim odaklı politikalar ülkenin dört bir yanında faaliyete geçmiş ve 15 yıl gibi kısa bir sürede büyük atılımlar gerçekleştirmiştir. Tarım, ağır sanayi ve milli savunma odaklı üretim modeli, genç Cumhuriyet’in mottosu haline gelmiştir. Cumhuriyet’imizin 100. yaşına hazırlandığı bugünlerde ülkemiz özellikle savunma sanayisinde güçlü ataklar yaparak kendini tekrar dünyaya göstermeye başlamıştır. Savunma sanayimizin yanı sıra yerli otomobil TOGG hamlesi, ağır sanayi geleceğimiz için bir umut olmuştur. Tüm dünyada olduğu gibi, %100 yerli üretimi henüz gerçekleştiremesekte,  ülkemizin aydınlık genç beyinleri bu atılımların peşini bırakmayacaktır.

Savunma sanayimizin ürettiği İHA, TİHA ve SİHA’larımızı dünya pazarına sunmadan önce, terörle mücadelede etkin kullanarak başarımızı taçlandırmıştık. Şimdi sıra neden TOGG arabamız olmasın. Yerli ve milli üretimimiz aracımızı devletin tepesinden başlayarak aşağıya doğru yine biz kullanalım. Üretimimizin gücünü ortaya çıkararak “İşte Türk’ün Gücü” diyelim. Hatta bir taşla iki kuş vurarak hep yakındığımız makam aracı çöplüğüne de bir çekidüzen vermiş oluruz.

Neden olmasın?