Sürantrenman sporcunun fiziksel ve zihinsel yorgunluktan kaynaklanan performans kaybıdır ve aşırı yapılan antrenmandır. Sürantrenmanın sporcudaki gözlenebilir belirtileri teknik direktörler tarafından zamanında tespit edilip büyük şampiyonalardan önce sürantrenman riskine karşı dikkatle antrenman yapılmasına imkan sağlamalıdır. Antrenman sürecinde ve sonrasında arazlar meydana çıkarak performans düşüklüğü geç ortaya çıktığından sabah nabız yüksekliği psikolojik olarak durum değişiklikleri gibi erken gözlenebilen dikkatle takip edilerek gerekli tedbirleri kesinlikle alma zorunluluğu vardır.
Sürantrenman teşhis ve tedavisinde sporcunun sadece teknik direktörü değil, aynı zamanda spor hekimi ve spor psikoloğu gibi uzmanlarla işbirliği yaparak tedavi açısından çok önemlidir. Sürantrenman tedavisinde, antrenmanlar tedricen azaltılır veya 3-4 hafta süreyle antrenmanlar ertelenir. Antrenman erteleme sürecinde dinlendirici, eğlendirici aktiviteler planlanır ve sporcuya yaptırılır. Sporcuyu her türlü can sıkıcı olaylardan uzak tutulması sağlanır, Mümkünse dağlarda, ormanlarda, yüksek rakımlarda gezindiler, yürüyüşler, yüzme ve jimnastik gibi tali sporlar yaptırarak sporcu dinlendirilir. Üst düzey sporcular için tamamen pasif dinlenme ve uzun süreli istirahatler tavsiye edilir. Sporcular resmi maçlarda; Avrupa, Dünya ve olimpiyatlar gibi organizatörlükler öncesi gelişen performans talepleri sürekli daha fazla antrenman yapma ihtiyacı duymaktadırlar. Büyü şampiyonalara hazırlanan sporcular bazen bir günde 2-3 haftada 4 antrenman yapabilmektedirler zorunlu olarak, onun için antrenman programı yoğunluğunda sporcuların günlük hayatlarından yansıtabilecek sıkıntıları, stresi vb. göz ardı etmemek lazım. Bu durumda toparlama teknikleri, sporcunun hem ideal performans hemde sağlıklı yaşam yönünden gereklidir. Toparlanmayı sporcu sadece yarışma ve antrenman süresiyle sınırlı bir faaliyet olarak değil, rutin bir sağlık faaliyeti olarak düşünmelidir. Böylece antrenman sonuçlarından en iyi yararlanacak ve toparlanmayı geciktiren olumsuzluklara daha etkili bir şekilde direnebileceklerdir.
Tedavi sırasında uygun toparlanda normlarının yanında özel beslenme programları uygulanması olmazsa olmazlardandır. Bu önemli ve son uyarı ise teknik direktörler uzman kişilere danışıp fizyoterapi ve psikoterapi sporculara yaptırmalıdırlar. Böylelikle sporcular sporsal aktivitelere kısa zamanda dönebilmeleri için kapsamlı bir tıbbi kontrolden geçirilerek dönmeleri sağlanmalıdır tabii ki bütün bu uygulamaları iyi eğitim almış sporda bilimsellikle ön plana çıkmış teknik direktörler bu işi başarabileceklerdir. Bunun sonucunda da elde edecekleri başarılar tesadüfi değil devamlı olmasını sağlayacaktır. Bunun neticesinde uluslararası spor arenasında türk bayrağını göndere çektirip İstiklal Marşımızı Dünya devletlerine dinletip, Ülkemizin en iyi şekilde reklamını yapmaktır.