Türkiye günlerdir hemşire Ayşegül Terzi’nin şort giydiği gerekçesi ile otobüste bir maganda tarafından tekmelenmesi olayını konuşuyor.
Bayram sabahı çalıştığı hastanede nöbetini bitiren, ailesine kavuşmak için otobüse binen genç hemşirenin başına gelen olay ‘Yeter artık’ dedirtti.
Zanlı Abdullah Çakıroğlu’nun otobüsün demirinden destek alıp genç kızın çenesine ‘Sen şeytansın’ diyerek tekme atması, bu ülkede artık bir şeylere dur denilmesinin zamanı geldiğini göstermiştir.
Geç bile kalınmıştır aslında..
İnsan bazen ağzını bozmamak için kendini zor tutar ya..
Bu olay tam da öyle..
Olay sonrası gözaltına alındığında emniyette, “Gelenek ve göreneklerime aykırı giyinmişti” diyen, emniyet çıkışında da adeta meydan okurcasına gülerek, “Her şey İslam hukukuna göre oldu” deme cesaretini kendinde bulan bu utanmaz zatın nöbetçi savcılıkta ifade verirken daha da ileriye giderek “Ben giyimini beğenmediğimi döverim. Devlet böyle giyinenlere ceza vermeli” demesi ve ardından da mahkemeye sevk edilmeden serbest bırakılması utanç manzarasını katlamıştı..
Verilen kararla bu ülkede isteyenin istediğine “Senin giyimini beğenmiyorum” diyerek vurma hakkı doğmuştu..
Hele kadınsa vur parçala!
Öyle ya böylesine utanmaz adam serbest bırakılıyorsa..
Alışık olduğumuz “Bu nasıl ülke. bu nasıl adalet” filmi yeniden vizyona giriyordu..
Al utanmaz adamı vur o nöbetçi savcıya..
Adliyeden zafer kazanmış edasıyla çıkan ve kameralara pişkin pişkin poz veren zanlı bu kadarına pes dedirtirken, yürekli bir adam devreye girerek herkesin içini rahatlattı..
O adam Süleyman Soylu..
Soylu, İçişleri Bakanı olduktan sonra yaptığı uygulamalar, verdiği mesajlar ve dur durak bilmeden koşturması ile takdir toplarken, ülkenin yoğun gündemi arasında bu olaya da el atarak ‘İŞTE MİLLETİN BAKANI BÖYLE OLUR’ dedirtiyordu..
İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu hem zanlıya hem de onu serbest bırakma talihsizliğini ortaya koyan nöbetçi savcıya “Bu bir sosyal terördür. Buna asla müsaade etmem” diyerek dersini verirken, o utanmaz adamı yeniden gözaltına aldırdı..
Milletin hassasiyetine, kadınların hislerine bir kez daha tercüman olan Soylu ‘Sahipsiz değilsiniz’ diyordu.
Adalet yerini buluyordu Bakan Soylu sayesinde..
Yeniden gözaltına alınan ve bu kez mahkemeye çıkarılan zanlı “Halkı kin ve nefrete teşvik etmek” ve “Bir kimsenin inanç, düşünce veya kanaatlerinden kaynaklanan yaşam tarzına ilişkin tercihlerine müdahale etmek” suçlarından tutuklandı ve cezaevine gönderildi.
Bakan Soylu sayesinde bu kez yapılan yapanın yanına kar kalmadı..
İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’nun bu hassasiyetine gazetecilikten öte önce bir insan sonra da bir kadın olarak teşekkür ediyorum.
Trabzon milletvekili olarak seçilmiş, Ankara’da güçlü bir şekilde yerini almış, İçişleri Bakanlığı’nda bence tarih yazmaya başlamış böylesine bir Bakana sahip olduğumuz için gurur duyuyorum.
Artık bu ülkede kadınlar sahipsiz değil.. Kadınların da hakkını hukukunu savunan bir İçişleri Bakanı var..
Soyadına yakışanı yapan koca yürekli adamı ayakta alkışlıyorum.
Ünlü düşünür Whitter’in güzel bir sözü vardır..
Der ki..
“Soylu görevler, korku tanımaz”
Soylu korku tanımıyor..
Bakanımızı Allah utandırmasın..
Yolunu hep açık etsin..