Trabzonspor-Fenerbahçe maçının sonunda yaşanan olaya şehir adına üzülmemek elde değil..
Sadece Türkiye’de değil, dünya basınında Trabzon’un bu şekilde gündeme getirilmesi karşısında söyleyecek ne sözümüz kaldı ki!
Evet Trabzonspor’un şampiyonluğu şike ile çalınmıştır, evet Trabzonspor’un hakem hataları ile puanları çokça gasp edilmiştir..
Fakat ne yazık ki hakkımızı hep yanlış yerlerde arıyoruz..
Şehrimize büyük haksızlık yapıyoruz.
Koskoca şehrin imajını zedeliyoruz.
O hakemin saha içinde tekme tokat dövülme görüntülerini izleyen Türkiye’nin ve dünyanın her bir köşesindeki insanlar ‘Aferin mi’ dedi.
Yoksa “Ayıp ya.. Bu nasıl taraftarlık mı?” Lütfen artık biraz ne yaptığımızın farkında olalım..
Yetmiyor..
Ne yaptığını bilmeden sahaya atlayan 17 yaşındaki çocuk, serbest bırakıldığında mahkeme çıkışında “Trabzon seninle gurur duyuyor” sloganları ile karşılanıyor..
Bu tablo karşısında şehrin aklıselimi adına ‘pes doğrusu’ dememek mümkün değil..
Olayın andından mahkemeye kadar gidip ne yaptığını bilmeyen gence destek verenler olursa, sosyal medyadan kendisine methiyeler dizilirse ve dayısı da çıkıp “Ben de aynısı yapardım” derse bu şehri savunma adına söyleyecek ne sözümüz kalır ki!
Kim ne derse desin yapılan eylem asla doğru değildir..
Trabzonspor’un haklı davasını köreltmekten başka hiçbir şey de değildir.
Böyle kahramanlık olmaz!.
Olursa bu şehre ihanet olur!
Artık aklımızı başımıza toplayalım..
O görüntünün savunulacak hiçbir yanı yok..
Olayların ardından şehrin önde gelen isimleri sağduyu çağrısı yaptı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu da bir açıklama yaparak “3 Temmuz 2011 süreci sonrasında Türkiye’de futbola bakış açısı değişmiş, taraftarın maçlara ilgisi düşmüş, futbolun inandırıcılığı zedelenmiş, kontrolsüz olaylar Türk futbolunda yaşanmaya başlanmıştır. Son oynanan karşılaşmada çıkan olayların Trabzon’da yaşanması nedeniyle futbol kamuoyundan özür diliyoruz” ifadelerini kullandı..
Artık hepimiz sağduluyu olalım..
Trabzon’umuza, Trabzonspor’umuza kıymayalım..
***
Bir başka konu ise maç sonu şovuna imza atan olayların adamı Onur Kıvrak.
Aslında her şey 2015 yılının ağustos ayında Rabotnicki maçı öncesi başladı..
Trabzonspor'da, sportif direktör Süleyman Hurma ile yaşadığı tartışma sonunda kadro dışı bırakılan Onur Kıvrak arkadaşlarına; “Taraftar arkamda. Göreceksiniz bunların üçünün de kellesini alacağım” demişti..
Dediğini de yaptı..
Sürekli Trabzonspor ve Trabzon sevgisi üzerinden duygu sömürüsü yaparak taraftarın desteğini arkasına almak istedi.
Bunu büyük ölçüde başarsa da işler tersine dönmeye başladı..
Kimsenin Trabzonspor’dan büyük olmadığı gerçeğini bu taraftar artık anlamalı.
Sezon başından beri birçok maçta çok sayıda hatalı gole imza atan Onur’un Fenerbahçe maçında yediği golleri hiçbir amatör lig kalecisi yemez.
Kral çıplak yani!..
Okların kendine döneceğini bildiği için de hazır olay çıkmışken tatlı su kurnazlığı yaparak gündemi çirkin ve Trabzonspor formasına hakaret eden davranışı ile saptırmıştır..
Kendisine küfür edildiğini öne sürerek formasını ve eldivenlerini yere bırakıp eliyle bitti işareti yapan Onur’u güya hepimiz yanlış anlamışız!
Çok üzgünmüş, ciğeri yanıyormuş!
2020’ye kadar yıllık 2.25 milyon Euro, primi ile 3 milyon Euro alıyor ya!
Maçın ardından kısa bir değerlendirmede bulunmuş, bu parayı bu performansla ona başka hiçbir kulübün vermeyeceğini bildiği için u dönüşü yapmıştır..
***
Son sözüm Trabzonspor Yönetimi’ne..
Maç sonrası 6 ismi kadro dışı bırakırken Onur’u affettiniz..
Onur’un bir kez daha kendini Trabzonspor’un üstünde görmesini sağladınız..
Onur’a da size de pes doğrusu!..
Malum kelle almakta üstüne yok.
Dikkat edin..