Kendi gerçeklerini ve değerlerini gözardı edip, komşunun tavuğu komşuya kaz görünür misali gözü hep dışarıda olan hovardalar gibi dönüp yanına yancığına bakmadığı için 9 yıl İkinci Lig’de bekledi Trabzonspor.
‘Ha çıktık, ha çıkacağız’ diyerek geçen  uzun yıllarda bir türlü gerçekleşmedi Birinci Lig rüyası.
Bir keresinde tam gerçekleşiyordu ki, Bordo-Mavililer Necmi Abi’nin (Perekli) bir de penaltı kaçırdığı maçta Avni Aker’de 6-0 mağlup ettiği PTT’ye Ankara’da 1-0 yenilip son maçta şampiyonluğu kaybetti.
Oysa beraberlik bile yetiyordu hayallerin gerçek olmasına.

***

Aslında bu olay Trabzonspor tarihinin dönüm noktasıdır.
Öylesine yıkım yemişti ki bu kulüp, mecburiyetten, zorunluluktan, parasızlıktan ve de ‘Artık ne olursa olsun’ çaresizliğinden içe döndü.
Çimentospor’dan Turgay, Erdoğdu’dan Aziz, Erzurumspor’dan Hüseyin, Sebat’tan Kadir, Şenol, Faruk, Gençlerbirliği’nden Bekir, Cemil, Rizespor’dan Ali Kemal,Arsinspor’dan Necati,  İdmanyurdu’ndan Büyük Turgay, İhsan gibi normal şartlarda değil forma vermek, kulübün bahçesine sokmayacağı kendi çocuklarını sürdü sahaya..
Ve sonuçta ortaya tarihe damga vuran Trabzonspor çıktı.
Biz eğer o gün PTT yenilgisiyle dip yapmasaydık..
Ortada ne şampiyon Trabzonspor..
Ne de Trabzonspor efsanesi olurdu..
Yani büyük bir musibet, ciltlerce nasihatten çok işe yaramış, Trabzonspor’un ve  Trabzon’un kaderini değiştirmiştir..

***

Şimdi ortada o günkü yıkımdan daha az olmayan bir enkaz vardır.
Büküp boynumuzu kaderimize razı olamayacağımıza göre, bir çaresine bakacağız elbet.
Mademki dip yaptık..
Şimdi yapılması gereken ayaklarımızı dibe vurup bir an önce yukarı çıkmaktır.
Bunun için de ne kadar ağırlık varsa hepsini bırakmak gerek.

***


Bu ağırlıkların en ağırı da, bu şampiyonluk belasıdır!
Çünkü,‘Bir an önce şampiyon olalım’ diye  yapılan büyük yanlışların faturası bugün kulübü kapısına kilit vurulacak duruma getirmiştir.

***

İstemiyoruz kardeşim            
İs- te- mi- yo-ruuzzz
Şampiyonluk, mampiyonluk istemiyoruz..
Hem hemen nasıl olacaksın?
Beşiktaş’ın da, Fenerbahçe’nin de takımı senden çok çok iyi.
Üstelik birkaç transfer de yapacaklar.
Sen kimi nasıl alacaksın da, onları geride bırakacaksın?
Toplama takımla anında şampiyon olunsaydı, adam başı 8-10 milyon Euro’yu sayıp eski-yeni ne kadar yıldız varsa toplayan  gözünü Arap ve Çin takımları şampiyonluklara ambargo koyardı!
Yok eğer Real Madrid ya da Barcelona’yı toptan transfer edip Trabzonspor diye sahaya süreceksen o başka!

***


Peki ne yapmalı..
Yönetim  açık açık çıksın desin ki;
Bu hasta kısa bir tedaviyle, ilaçla filan ayağa kalkmaz. Çok ciddi operasyonlar gerekli. İlk olarak  yeni bir yapılanmaya gideceğiz..
En başta  yenildiğinde kendisini camiaya karşı  mahcup hissedecek, Trabzonspor formasının kıymetini bilen, hırıslı, mücadeleci, hemen havlu atmayan, alacağı beş gün gecikti diye yan gelip yatmayan, alacağı beş gün gecikti diye bizi satmayan futbolcuları bir araya getirip sağlam bir temel atacağız ve böylece birkaç yıl sonra yeniden zirvelerde dolaşan bir Trabzonspor oluşturacağız..

***

Bu arada  ‘O şunu aldı, bu bunu aldı, biz niye havalı, pahalı oyuncu almadık’ diye hala ahkam kesenler  olursa, öyle baskı maskı altında kalmayın, bu laflara aldırmayın.
Deyin ki “Madem öyle sen de git o takımın taraftarı ol.”

***

Yani bu kadar lafın özeti demem o dur ki.
 Büyük vaatlerle gelenler başımıza.
 Batmış bir kulüp bıraktılar karşımıza!
Bu yüzden;
Şampiyonluk değil şart
Sen önce doğru adımlar  at!