Trabzon’un Dernekpazarı İlçesi’nde yaşayan 74 yaşındaki Mustafa Büyük, İstanbul Şile’de oturan oğlu Mehmet Büyük’ü 8 ve 9 yaşındaki torunlarını okula göndermediği için İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne şikayet etti.
Baba Büyük bununla da yetinmedi oğlu hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Ne diyeyim..Helal sana Mustafa amca..
Gerçekten soyadın kadar “büyüksün”
Torunların seninle gurur duyacak. Sana “kahraman dede” lakabını koyacak.
2013 Türkiye’sinde hala ne yazık ki çocuklarını okula göndermek istemeyen babalar-anneler var..
Ne kadar vahim bir durum..
Oysa ülkemizin kalkınmasında ve aydınlığa kavuşmasındaki tek yol eğitim-den geçmektedir.
Cehaleti yıkamadığınız yerde ne büyüme ne gelişme olur..
74 yaşındaki Trabzonlu Mustafa Büyük amcamız en doğrusunu yaptı..
Oğluna savaş açtı. Bu savaşın kazananı torunları olacak elbet.
Ha bu arada bugün 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü..
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 2012 yılından itibaren 11 Ekim tarihini “Dünya Kız Çocukları Günü” olarak ilan etmişti.
Türkiye’de okula gönderilmeyen, küçük yaşlarda evlendirilen, bağ-bahçede çalıştırılan, baskı ve dayatma ve cinsel istismara maruz kalanların kız çocukları olduğunu hatırlatmak isterim.
Ne yazık ki acı gerçek karşısında çaresiz kalıyoruz..
Yasa ve kanunlar bile yetersiz..
Ayşe’sinden Fatma’sına, Songül’ünden Damla’sına,Yonca’sından Emine’si ne kadar ülkemizdeki ve dünyadaki tüm kız çocuklarımızın bu anlamlı günü kutlu olsun..

***

SALGIN HASTALIKPANİĞİ...

Trabzon’da hem devlet hastaneleri hem de özel hastanelerin acilleri şu günlerde inanılmaz yoğunluk yaşıyor..
Özellikle küçük yaştaki çocuklar kusma ve ishal hastalığı şikayetleri ile hastane kapılarında..
Bu tür durumlarda çoğumuz panik yapar, ne oluyoruz deriz..
Adını “salgın var” diye koyarız..
Elbette bu durumlar sıkıntılıdır. Fakat ne olursa olsun hepimizin sağ duyusuna hakim olması, hastane çalışanlarına yardımcı olması gerekir..
Geçenlerde tanık olduğumuz bir olay gerçekten hoş değildi..
Acilde sıra bekleyen bir baba öfkesini sağlık çalışanlarına küfür etmekle çıkardı..
Hepimizin evladı var, hepimiz elbette canı yanıyor..
Ama çocukların iyi olması biraz da bizim sağlımıza bağlı..
Ne dersiniz haksız mıyım?

***

BAYRAM DEMEK “ET YEMEK” DEĞİLDİR..

Kurban Bayramı yaklaştı..
Nasip olursa bu bayramı da hep birlikte kutlayacağız..
Kesilen kurbanları Allah kabul etsin..
Şunu belirteyim ki kurban bayramı bol-bol et yemek anlamına gelmiyor..
Hem Kurbanlarınızı hem sevginizi hem saygınızı hem de vefanızı başta yoksul ve yaşlılar olmak üzere dost-akraba-arkadaş ve komşularınızla paylaşın...