Artık sosyal medyada yazılı ve görsel basın kadar etkili bir hale geldi.

İnsanlar, sosyal medya hesaplarından düşüncelerini, eleştirilerini dile getiriyorlar.

Özellikle ünlü olan insanlar, önemli makam ve mevkide bulunanların buradan yazdıkları gündem oluyor. Günlerce bu kişilerin yazdıkları tartışma konusu oluyor.

Kimileri mantıklı ve topluma örnek olabilecek yazılar yazarken kimileri de adeta yazdıkları ile hem kendilerini rezil ediyorlar hem de topluma kötü örnek oluyorlar.

Hatta bazılarının yazdıkları toplum tarafından tepkilere neden olduğu için yazdıklarını bir süre sonra silebiliyorlar.

Artık bu durum moda oldu. Buna çok defa şahit oluyoruz.

Klavye başında kabadayılık ve delikanlılık yapmak onlara cazip geliyor ama aşırı tepki gelince geri adım attıklarından dolayı bu kabadayılık ve delikanlılık yerini koskocaman bir ‘sahteliğe’ bırakıyor.

İyi ama insan sormadan edemiyor. Madem ki sosyal medyada yazıklarınızın, çizdiklerinizin arkasında duramayıp onları sileceksiniz neden o zaman yazıyorsunuz?

Neden bin düşünüp de bir kere yazmıyorsunuz?

Neden insanları yanlış yönlendiriyorsunuz?

Bir de bunu kelli felli insanlar, yetkin kişiler, yöneticiler yapınca çok daha traji komik durum ortaya çıkıyor.

Bu kişilerin birer kanaat önderi olarak topluma örnek olması gerekmez mi?

Evet düşünce özürlüğü denen bir şey var. Herkes eleştiri hakkını düşüncesini kedi sayfasında paylaşabilir.

Ancak tabiri caizse çuvallamanın da bir anlamı yok. Bu etkili kişiler öfkelerine yenik düşmemeleri gerekir.

Ne güzel demiş atalarımız ‘Öfkeyle kalkarsan zararla oturursun’ diye.

Bu yüzden zarar etmemek ve rezil olmamak için dikkatli olmalı, çok düşünmeli, ondan sonra düşüncelerini yazmalı…

Eğer gerekli makam ve mevkilerdeki kişiler, böylesine basit sığ düşüncelerini sosyal medyada paylaşırsa, sokaktaki vatandaş ne yapsın.

Vatandaşlara sizler nasıl örnek olacaksınız?

Bu önemli şahsiyetler yaptıkları açıklamalar ve yazdıkları yazılar ile hayal kırıklığına neden oldukları için vatandaşlar hata yaptığında, şiddete başvurduğunda onlara yaptıkları uyarıların bir hükmü olur mu?

Veya vatandaş, bu kişileri ne kadar ciddiye alır?

Bu yüzden sizler kanaat önderi olarak topluma örnek olacaksanız sosyal medya hesaplarınızda yazdıklarınıza çok daha dikkat etmeniz gerekir. Bunun farkında olmalısınız.

Demem o ki Rizespor’un küme düşmesinin ardından bazı önemli şahsiyetler, idareciler, sosyal medya hesaplarından saçma sapan yazılar yazdılar.

Kimilerinin yazdıkları büyük tepkilere neden olduğu için yazdıklarını sildiler. Belki bir yerlerden kendilerine uyarılar yapıldığı için bunu yaptılar.

Her neyse. Ama hem Rize’nin hem de Trabzon’un önde gelen kişilerinin toplumu galeyana getirmemek adına çok daha duyarlı olmaları gerekir.

Sosyal medyada düşüncelerini yazarken veya konuşurken iki kardeş şehrin geleceğine zeval verilmemeli.