İşte bu anlayış çok kötü... Bu kafalarla bir yere, hiç bir hedefe varılmaz.

Varılsa bile ortada "partizanlık" olduğu için, yurttaşlar arasında "ayırım" yapıldığı için "adalet" olmaz.

Toplumsal yaşamda -hele de oyla seçilen- yönetici katında bulunanların birincil hedeflerinin "adil olma" gibi bir sorumlulukları varken; böyle olmaları, düşünmeleri, yapmaları gerekirken; kendilerini ve mensubu olduğu grubu/partiyi gözetir kararlar vermesi sizce neyin ifadesidir?

Nasıl bir durumdur?

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, soyadına hiç de yakışır bir söz etmedi.

Uysal, demokrasinin ruhuna ters düşen bir ifadeyle "Metro'da ilk öncelik, en fazla oy aldığımız yerler" diyerek hizmet anlayışını kamuoyuna açıkladı.

Doğrusu; "fikri ne ise zikri de odur", yani içi-dışı bir olma durumu açısından kendisini kutlamak geldi içimden...

Ama bir yanlış anlayışa alkış tutmuş olacağımı bilerek bunu yapmadım ve yapamam da...

Ne demek, "en çok oy aldığımız yerler?.."

Başkan Uysal, partizanca bir düşüncenin tutsağı oldu, diye mi düşünelim şimdi?

Böyle olamaz ve hiç bir zaman olmamalı...

Çünkü bulunduğu mevki, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevi; böyle bir düşünceyi eyleme dönüştürmesine, uygulamasına izin vermez de ondan.

Düşünebilir...

Ama yapamaz...

Yaparsa o zaman, "partizanca bir tutum"la görev suistimali, adaletsizlik yapmış olur.

Başkan Uysal'ın toplumsal anlamda aldığı tepki sonucu, kafasındaki düşüncesini eyleme dönüştürmesini frenledi, beynine hapsetti. Umarım bir daha böyle yanlış söz etmez.

Tabii ki, bu işin İstanbul boyutu...

İstanbul'da kamuoyunun yararını gözeten bir kısım medya var da; "en fazla oy aldığımız" gibi kof bir anlayışı tüm yurda duyurdu.

Ya yurdun diğer yerel yönetim birimleri?.. Belediyeleri?..

***

Kimileri sanıyor ki;  yerel yönetimin başına seçildim, artık her şey yaparım, ederim.

Hayır öyle bir çiftlik yok!..

Öncelikle bağımsız/tarafsız olduğunu oy verene de, vermeyene de kanıtlamak durumundasınız. Partinizden olsun, olmasın tüm yurttaşlara aynı açıdan bakmak, mesafeden bakıp aynı hizmeti götürme anlayışını sahiplenmeniz gerekir.

Ama zaman çok değişti. 

Önce "koltuğu kurtarmak" gerekiyor anlaşılan...