Turgut OKUTUR

İnsan çok kirlendi. Oysaki Yaradan onu temiz yaratmış, yer yüzüne halifesi olarak yaymıştı.

Bu halife gün geçtikçe bencilleşti. Başına buyruk haller sergilemeye başladı. Gelinen bu nokta hayra alamet değil. "Kün" deyip olduran "dur" deyip dağıtabilir.

Teknolojinin fütursuzca gelişmesi insanda var olan birçok değeri kıymetsizleştirdi. İnsan yaptıklarıyla belki hayatını çok kolaylaştırdı. Lakin bir anlamda da kendini hayatın öznesi olmaktan uzaklaştırdı.

Teknolojinin esiri olursan teknoloji bir beladır.

Mesela cep telefonu gerçeği var.

Hele akıllısı tamamen insanın aklını çalan bir hırsız. Evet, insan akıllı telefonu yaptı. Sonra yaptığına aşık oldu ve onu bütün gününü kontrol eden bir vasi kıldı.

Eskiden insanın bir ağırlığı, bir vakarı vardı. Bu asırda ise beşer, kullandığı teknolojik araçların ağırlığı altında ezildi kaldı.

Bir ev kadınını ele alalım. Çamaşırı, bulaşığı makineye; tozu, süpürgeye; muhabbeti, mesajlara; aklı, televizyona emanet etmiş durumda. Böylece haddinden fazla hareketsiz kalan kadın, enine genişlemekten başka ne yapabildi! Hiçbir şey! Yaptığı, kendini özgürleştirirken tutsaklaştırmaktı. Ama o farkında değil.

Nihayeti modernlik aforizması bir sıtmaya dönüştü.

Çok fazla tembellik çıktı ortaya. Çocuk doğurmak dahi külfet oldu. Ya hiç ya da tek çocuk yapma tercihi, feministlik narasıyla isyanlaştı.

Annelerimizin; "koçlarım, kuzularım!" şeklindeki seslenişleri ilkellik belgesi sayıldı.

Yani her beden önceliklerini terk etti.

Peki sadece kadınlarda mı hayat azalması oldu?

Hayır, şu asırda yaşayan her varlık, yaratıldığı gündeki tabiatına aykırı bir seyir takip ediyor. İnsan hayatının böylesine ucuzladığı bir dönemi yamyamların egemenlik zamanlarında bile görmüş değiliz. Düşünün; bir el, çoluk çocuk demeden ölümler olacağını bile bile düğmeye basıp binlerce insanı zevkle öldürebiliyor. Bu el, kimi zaman Hiroşima ve Nagazaki'ye kimi zaman Alman gaz odalarına, kimi zaman Uygur bölgesine, Filistin'e, Hama ya da Duma'ya ölüm yağdırabiliyor. Bu ellerin hepsi, bu çağın insanlıktan çıkmış insan elleri değil mi!

Suriye'de biri gaz kullanmış. Ama Esad ama fesad... Ortada bir ölüm sağanağı var.

Terörü köpürtenler, kimyasalı yapıp bu ellere verenler şimdi kırmızı çizgiden falan bahsedebiliyor. Füze gönderiyor, füzelerle insanlık dersi verdiğinden dem vuruyor.

Bakın şu işe; failler, merhamet elbisesi giymiş...

Kimse inanmaz şeytana, şeytan şeytan olursa. Herkes inanır şeytana şeytan maske bulursa.

Çok net; şeytan maske bulmuş...

Nasıl savrulduk... Nereden nereye geldik...

Toparlayalım...

Teknolojiyle insanlığımızı sattık. Sonra vicdanımızı ceplere koyduk. Erkek erkekliğini, kadın kadınlığını, çocuk çocukluğunu bitirdi. Dünya için bu yol çıkmaz sokak...

Yeniden insanı arayıp bulmadıkça, kıyamet çağırmaktan öte bir çare kalmıyor.