Gerek şehirde gerekse kırsal kesimlerde yaşayanlar aynı husustan şikâyet ediyorlar.
Herkes birbiri ile dargın.
Evlât anne babasıyla konuşmuyor,
Akrabalar birbirinden uzak yaşıyor
Komşular birbirine görünmekten kaçınıyor
Birileri bu işle ilgilensin diyenler bir hayli arttı.
Şimdi ne yapılabiliriz? Şeklinde düşünmenin zamanı dedim kendi kendime.
Ne tür bir katkı sunabilirim diye inceden düşündüm
İçimdeki ses bana kişilik üzerine bir sunum yapmamı telkin etti.
Mahallemde böyle bir sunum yapsam, kişilikleri anlatsam özelliklerinden, güçlü yönlerinden ve zayıf yönlerinden bahsetsem iyi olur sanırım.
En azından bir adım atmış olurum.
Köyde kimse kalmadı
Çay bitti. Herkes şehirdeki evlerine taşındı.
En azından on kişi bile gelse, nasıl bir tepki alınabileceğini görebilirim diye düşünüyordum.
Muhtarımız Ahmet Danışman ve Bölümlü Kültür ve Yardımlaşma Derneğimizin Başkanı Sayın, Ömer Çakır ile çalışmaya başladık.
Duyurularımızı yaptık ve 21 Aralık günü için katılımcıları davet ettik.
Bölümlü mahallemiz ilgi gösterecek mi diye merak içindeydim.
Saat 13.15 de Bölümlü Mehmet Akif ilköğretim okulunun son derece modern salonunda 32 kişi toplandı
Sunumumuzu büyük bir coşku ile yaptık
Umduğumdan çok daha fazla ilgili görünen katılımcılar ile yüz yüze geldik
Anlattığım kişiliklerde kendilerini aradılar
Merak içinde sunumumu takip ettiler
Ortaya çıkan sonucu şöyle değerlendiriyorum:
İnsanlar huzurlu yaşamak istiyor
Bireyselleşmiş dünyamızda kişilik çatışmalarından arı olmak istiyor
Herkes aslında birlikte yaşamanın yolu ne ise onu öğrenmek için istekli davranıyor
Şimdi aynı arkadaşlar daha geniş katılımlı bir sunum yapmak üzere zaman kollamaya başladık.
Birbirimizle daha iyi geçinmek için başta kendimizi olmak üzere birbirimizi tanımak istiyoruz.
Hep beraber huzur içinde yaşamak ne güzel bir tercih.