Spor yapmak yalnızca bedensel uğraş olmayıp, aynı zamanda bir sosyalleşme ve toplumla entegre olma sürecidir.
Spor, belli kurallar manzumeleri ile sınırlandırılmıştır. Ayrıca taşıdığı özelliklere göre çevre ile de uyum özelliklerini gerektirir.
Spor, gerek antrenman, gerekse yarışma olsun, başarıya ulaşmak, ayrıca bu günlük yaşantıda da pek bulunmayan kurallara uymak ile mümkündür.
Bu söz konusu kurallara uymak, yeni bir uyum süreci demektir. Uyum sürecini başarı ile tamamlayan genç sporcu, artık yeni bazı özelliklere sahip olmuştur. Daha doğrusu mevcut bazı niteliklerini geliştirmiştir.
Sporcunun başarılı olabilmesi için, bazı bedensel ve ruhsal niteliklere sahip olması gerekir. Bu nitelikler şunlardır; yüksek düzeyde kondisyona sahip, çeşitli ruhsal, fiziksel ve bedensel engellemelere rağmen, başarabilmek halinde uğraştan kopmamak için gerekli kişilik özelliklerine sahip olmakla mümkündür.
Spora başlayanlarda bu nitelikler gereklidir, olmazsa olmazlardandır. Ancak unutmamak gerekir, spor yapmayı sürdürdükçe doğal olarak nitelikler gelişir ve gelişmeler belli kurallara göre olur.
Söz konusu kuralların temelinde sportif etkinliğin kişilik üzerinde etkileri inkar edilmeyecek şekilde bulunmaktadır. Spor dallarına göre değişkenlik gösterir. Spor bilim adamları, spor düşünürleri ve spor ahlakçıları sportif etkinliğin kişilik üzerindeki etkilerini şu şekilde gerçekleştirebileceklerini salık vermektedirler.
Spor, karakteri şekillendirir, arkadaşlar arasında uyum ve iletişimi, paylaşmayı, sosyalleşmeyi öğretir. Spor, sporcuda kişisel hayatta lazım olan disiplini de geliştirir. Aynı zamanda spor erkekçe mücadeleyi sporcuya öğretir.
Yukarıda belirttiğim üzere, spor sayesinde elde edilen kişilik özelliklerini spor öğreticileri, öğrenci ilişkilerini geliştirerek, sporcunun süratli bir şekilde sosyalleşme sürecini hızlandırır.
Bazı spor dalları, yüksek bir iletişim özelliklerine sahiptirler. Özellikle yakın temasın olduğu spor dallarında bu daha da belirgindir.