Her sorunu, araştırmadığımız, soruşturmadığımız; ulaştığımız noktadan belli oluyor. Yüzeyselliği seviyoruz belki de.
Daha da açalım bakış açımızı: Yaşamayı da bilmiyoruz kimi konularda...
Düzenli bir günlük, haftalık, aylık hatta yıllık plan yapan kaç kişi var aramızda?
Ondan sonra da kalkıyor, ahkam kesiyoruz birbirimize...
Tekniği, bilimi, sanatı kabullenemeyen kimi ilkel düşünceliler de bir başka yönü bu işin...
"Harala gürele"/telaş içinde geçen bir yaşam....
En kötüsü de; "bilmemeyi kabullenmemek..."
Yani, "herşeyi bilmek" hastalığı.
O yüzden de olduğu yerde dönüp duruyoruz.
***
Her kentin kendine özgü yaşamsal sorunları var elbet... Bu doğaldır da... Çünkü hiç bir kent, diğerlerinin benzeri/aynı değil de ondan.
İnsanları farklıdır öncelikle...
Havası, suyu, coğrafik yapısı, ulaşımı ve diğer kentsel özellikleri vardır her kentin...
Bu nedenle de kentsel sorunlar, benzerlik kadar farklılıklar da getirir günlük yaşama...
Bu sorunların günübirlik önlemler alınarak çözülmediğini -maalesef- bilmiyoruz.
Bilimsel görüşlerin birleşeceği/anlaşacağı/uzlaşacağı noktadan hareket eden her hamle sorunlara çözüm getirir.
Böyle düşünülüp yola çıkılmalı öncelikle...
Günümüzde büyük kentlerde trafik yoğunluğundan kaynaklanan ulaşım sorununun yaşanıyor olmasının nedeni; her çözümün bilimsellikten kaynaklanmadığını gösteriyor.
Kentlerin gelişmesi/büyümesi mimari açıdan planlara bağlanırken, zamanla yapılan değişiklikler belli noktalarda yoğun nüfus birikimine neden olacağı unutuluyor, ya da görmezden geliniyor.
Kent merkezlerine otoparkı bulunmayan AVM'lerin kuruluşuna izin veriliyor. Kent kilitleniyor, kimin umurunda....
Aynı anlayış hastanelerde de yaşanıyor.
Okullar, dershaneler de öyle...
Açılıp, yayılması gereken kentler, belli bir noktanın etrafında düğümleniyor.
O zaman da yaşamsal sorunlar birbiri ardına çıkıyor kent insanının önüne.
Çünkü yaptığımız işi bilmiyoruz.
Demokrasimiz gibi...
Kentsel sorunların tartışıldığı belediye meclislerinde; konuları bilimsel anlamda tartışabilecek, uz görüşleriyle çözüm bulacak üyeler çoğunlukta mı?
Ulaşım, sağlık, eğitim, ticaret, sosyal yaşam, kültür/sanat vb. alanları da unutmayalım.
Kentlerin sorunları belediye meclislerinde başlıyor, maalesef...
***
Kentlerdeki trafik akışı, demokrasi sorunumuza ne kadar da benziyor...
