Eskiden çocuklar, cadde ve sokak aralarında mahalle maçları oynar veyahut da saklambaç, ip atlamaca ve benzeri oyunları oynarlardı.
Sokaklar ve caddeler cıvıl cıvıldı. Mahalledeki evler, çocukların sesleriyle şenlenirdi.
Büyükler ise akşamları evlerine döndüklerinde birbirlerini ziyaret ederlerdi.
Komşu ziyaretleri sıkça yapılırdı. Herkes birbirinin derdine, sıkıntılarına ortak olurdu.
Kahveler, çaylar içilir koyu hoş sohbetler yapılırdı.
Ancak ta ki teknoloji hayatımıza girene kadar.
Bilgisayar ve akıllı cep telefonları hızla hayatımıza girdikten sonra yavaş yavaş insanlar kendi kabuğuna çekilmeye başladı.
Çocuklar mahalle aralarında hızlıca uzaklaşmaya başladı. Komşu ziyaretleri neredeyse yok denecek kadar azaldı.
Bırakın komşu ziyaretini insanlar aynı asansöre bindiklerinde bile kafalarını cep telefonundan kaldırıp bir ‘Merhaba’ demekten bile acizleştiler.
Elbette tekonolojik gelişmelere ayak uydurmak zorundayız. Bilgisayarın ve internetin nimetlerinden muhakkak faydalanmalıyız.
Ülke ve dünya gündemini muhakkak iyi takip etmek zorundayız.
Ancak her şey zamanında olmalı. Mesela bir misafirliğe gittiğimizde alıp cep telefonunu elimize internet aleminde gezinmek hiç de yakışık olmuyor.
Otobüste ve duraklarda, parklarda, sokaklarda bir bakın insanlara. Birçoğunun elinde cep telefonu.
İnsanlar sahilde oturduklarında güzel manzarayı izleyecekleri yerde cep telefonunda internet alemine dalmış, doğada olup biten güzelliklerden mahrum kalabiliyorlar.
Bir çay ocağına veya kafeye insanlar birlikte gittiklerinde sohbet etmek yerine cep telefonları ile dertleşmeyi tercih ediyorlar. Ya sosyal medya hesaplarında ya Whats App’ta yazışmaları ya da telefonda oyun oynamayı tercih ediyorlar.
Akşamları ailelerde ise durum daha da vahim. Başta birçok anne ve baba olmak üzere her bir çocuğun elinde cep telefonu. Bir yandan da televizyon açık. Kafalar cep telefonunda, kulaklar ise televizyonda. Herkes kendi dünyasında. İletişim ise sıfır. Sonra bir bakıyorsun. Teknoloji ile büyüyen bazı çocuklar, anti sosyal olabiliyor.
Evet, günümüzün çocukları hakikaten çok zeki, bilmedikleri de bir şey yok. Ancak erken yaşlarda tanıştıkları teknolojinin büyüsüne kapıldıkları için ebeveynlerde bunun kontrolünü sağlayamadığı için bu zekilik ilerleyen dönemlerde çok da işe yaramıyor. Çünkü sağlıklı iletişim kuramayan, teknoloji ve internet aleminde kaybolmuş bir birey ortaya çıkıyor.
Zeki olmalarına rağmen kendilerini ifade edemiyor bazıları.
Ama sosyal medyada ise adeta aslan kesiliyorlar. Maşallah her konu hakkında konuşabiliyorlar sosyal medya üzerinden. Ama alıp karşına konuşmaya çalıştığında ise karşında sıkılgan, konuşmaktan aciz, sorduğun sorulara veya konuşmaya çalıştığında aceleyle cevap veren bir genç ile karşılaşıyorsun.
Çocuk ‘Bir an önce konuşmalar bitse de bende kendi dünyama çekilsem’ mantığıyla hareket ediyor.
Elbette kendini yetiştiren ve teknolojiyi kontrollü kullanabilen çocuklarımız bu söylediklerimizden müstesnadır. Ama genele baktığımızda ise durum bundan ibaret.
Kısacası başta çocuklar olmak üzere hepimiz teknoloji ve internet alemine kendimizi öyle kaptırdık ki adeta kalabalıklar içerisinde yalnızlaştık.
Durum çok daha kötüye gitmeden acilen hep birlikte durumu kontrol altına almak zorundayız.