Hamsik…
Bir oyuncu oyunu bu kadar etkiler mi? Eğer siz bütün planınızı o oyuncu üzerine kurarsanız eksikliğinde başka bir planı sahaya sürmek zorunda kalırsınız! Ve yeniden bütüne doğru gitmeye çalışırsınız!
Hamsik’siz Trabzonspor deyim yerinde ise ‘merkezde’ tam bir kaos futbolu ortaya koydu. Ne oyunu geriden doğru şekilde kurabildi ne Trezeguet’in defans arkasına yaptığı koşulara karşılık verebildi ne de oyunu dinlendirebildi.
Orta saha -ki bunda Sivas maçını iyi analiz eden ve kendi yarı sahasının önünde bazen 3’lü bazen de dörtlü hat oluşturan İstanbulspor’un pas bağlantısını kesmesinin de büyük etkisi var- üretimde kısır kalırken iki bekiyle birlikte hem hücumda hem de savunmada doğru işlerin altına imza attı Trabzonspor.
Kilim gibi işlenen kanat yine Eren-Trezeguet tarafıydı. Larsen’in Half-Space kullanımları da Visca’nın formunu bulmasından sonra daha tehditkar hale geleceğini vurgulayarak devam edelim…
Oyundaki en büyük sorun, Abdülkadir Ömür’ün sahada nerede kullanılacağı. Hamsik rolünde bir Ömür mü klasik 10 numara rolünde bir Ömür mü? Anlaşılan buna ne teknik ekip ne de Ömür karar verebilmiş değil. Haliyle Ömür’lü oyun aslında ‘kaosun’ tam başladığı yerdi. Bu şekilde Ömür’den verim beklemek sanırım hayalcilikten öteye geçmeyecek.
Abdullah Avcı’nın oyun tıkandığı anda yaptığı değişiklikler, maçın skoruna da etki etti. Avcı’nın Trabzonspor özelinde yapmaya çalıştığı ve ‘doğruların’ fazlalığına dair analizi başka bir yazıya saklayarak, bitirelim…
Trabzonspor’un kadrosu henüz daha doğru dürüst transfer yapmayan İstanbulspor’a, önümüzdeki hafta kendi sahasında ağırlayacağı Hatay’a yetebilir. Ama Hamsik’in 1 ay ya da daha fazla eksik kalacağı hesap edildiğinde o profile yakın bir, arkasında bir 6 (oyunu iki yönüyle oynayabilen) ve bir sağ stoperi Kopenhag maçına kadar hem transfer etmeli hem de hazır hale getirmeli.
Son şampiyon Trabzonspor’un sezona kupayla lige de galibiyetle başlaması önemli ve motivasyon açısından çok değerli. Sezonu domine edecek eksiklerle Trabzonspor yeniden güzel bir hikaye yazabilir.
