Türkiye kendi karnını doyurabilen ender ülkelerden biridir. Tarım politikalarında bazı beğenmediğim uygulamalar ortadan kaldırılırsa daha da önemli noktalara gelebileceğimizi tahmin ediyorum.
Evet karnımızı doyuracak kapasitemiz var ama enerji konusunda kendi kendimize yeter bir ülke değiliz. Dışa bağımlı, elalemin inisiyatifine kalmış bir enerji gerçekliğiyle yaşamaya mahkumuz. Bu durumdan kurtulmak için enerji üretecek kaynaklara baktığımızda elimizde bir miktar su, biraz rüzgar var. Bir de nükleer enerji üretecek potansiyel.
Kaynaklar bunlar. Bizim zengin petrol kaynağımız da doğalgaz kaynağımız da yok. O zaman kendi kaynaklarımızdan bu ihtiyacımızı birşekilde karşılamak durumundayız.
Kaynaklar bunlarsa biz enerjimizi bu kaynaklardan elde etmek mecburiyetindeyiz. Ama gelin görün ki demokrasinin sağladığı imkanları hep istismar ederek kendilerine çevreci diyen gruplar Türkiye'nin enerjide hamle yapmasına mani olmak için hemen harekete geçebiliyor.
Yok derelere HES yapılmasın, yok nükleer yapılmasın, yok rüzgarımız tüketilmesin. Hep yok da yok. Peki çözüm ne diye sorduğunuzda yine yok da yok. Bir iki saat elektrik kesintisinde kıyameti koparanlar da aynı gruplar.
Bence hükümetler çevreyi tahrip etmeden, en az zararla bu yatırımları bu besmelesiz ağızları dinlemeden hayata geçirmeli. Çünkü sözüm ona  iyi niyetli çevreci çevrenin fikir namusunu şöyle bir yokladığında yerelden değil hakikaten çevreden beslendiklerini görebiliyorsunuz. Bu çevre; yakın çevre Rusya, Ermenisten, Suriye, İsrail, Yunanistan olarak sıralanabildiği gibi uzak çevreler de en az yukarıda sayılanlar kadar etkili bu ülkede. Uzak çevre denince başta ABD, Almanya, İngiltere, Fransa ve niceleri olarak sıralanabilinir. Şimdi bu ülkenin içinde enerjiye dönük bir adım attığınızda anında ortaya çıkan bu zuhuratların iyi niyetli gibi görünen propagandaların arkaik gerekçelerinde başka bağlantılara bağlandığını görebiliyoruz.
Devletimizi yüceltmek için, kendi gücümüzü kendimiz üretmeliyiz. Çağın en büyük gücü enerjidir. Enerjin varsa itibarın da olur gücün de olur.
Onun için iktidarda kim olursa olsun enerji konusunda samimi mi değil mi buna bakarak oyunu kullanmak en sağlıklı neticeye götürür insanı. Mevcut iktidar nükleer konusunda çekingen bir tavır sergiliyor. Buradan sesleniyorum, 3-5 yıllık proglamlarla 4 nükleer santrali aynı anda başlatıp kısa zamanda bitirmek gerekir. Malesef hükümet de yapmak ister gibi görünerek aslında statik kalıyor.
Bu yapılırsa hem güvenli yaşarız hem de enerjimiz olur. Enerjisi olmayana zaten canlı da denmez.