Türkiye'de ve Trabzon'da hayır platformunun kimleri biraraya getirdiğine baktığımda 'Kadir mevlam sen her şeye kadirsin' dememekten kendimi alamadım.
Çok itibar ettiğim bazı insanların hiç itibar etmediğim, bırak itibarı hiç itimat etmediğim zevatlarla ilke birliği çerçevesinde cemaatleşmesi izahı kabil olmayan bir vasat oluşturmuştur. Açıkçası bugün hayırcı cenahta güneşlenen bazı ülkücü arkadaşların dilinden hiç düşürmedikleri 'Kılavuzu karga olanın burnu ...tan kurtulmaz' sözünün bu vasatlabirlikte adressiz kaldığını görmek yazarlıktan öte derin fikirler mayaladığımız bazı sırdaşlaraçısından hiç de yakışık almadı.
Evet partinizin lideri; inat, ben bilirimci, içeriye sert, dışarıya müşfik falan filan da hiç olmazsa sizin gibi can düşmanlarıyla aynı karede resim vermiş değil. Bu yeni cemaatin payandaları eski söylemlerine çok kızılan Tayyip Erdoğan'ı mumla aratır kişiler. Bunlar: Ülkücülere; kan emiciler, Amerikan uşakları, faşistler, katiller, köpekler, bilimden uzak angutlar’ diyenler değil miydi. O resimde yanak yanağa durduklarınızın bazıları 12 Eylül öncesi kominizmin bilenmiş kamaları değil miydi?
Şimdi vatanı bunlarla mı kurtaracaksınız. Pes doğrusu... Yukarıdaki sözleri hınçla söyleyen, ellerine bir ülkücü düşse kafa tasıyla şarap içecek olanlarla 'hayır dostluğu' pozları vermek, soralım hangi aklın önerisidir? Ayrı ayrı herkesin, evet de hayır da deme özgürlüğü vardır. Türk milletinin her evladının tercihine boyunlar kıldan ince. Ama ruhunu şeytana tevdi etmiş bazı zebanilerle aynı karede durmak, maziye koca bir tokat vurmak anlamında değil de nedir? Tayyip Bey bir zamanlar siyaseten terörü silahla durdurmayı savunanlar için; kandan beslenenler demiş, ırkçılığı kastederek; milliyetçiliği ayaklarımın altına alıyorum şeklinde sözler söylemiş. Bu sözleri dillerine pelesenk yapanlar; aşırı solun unsularının 'köpekle başlayıp bilimum hayvanlara uzanan hakaretlerini' 'zemzem suyu' zannedip kardeşlik pozları vermeleri bana çok manidar geliyor.
Hayır demek bir haktır. Buna lafımız olamaz. Hayır demek için hıyarlarla hayır yakarışına çıkılmasınadırbizim itirazımız. Bugün iktidarı kendi söylemlerine taşımış bir Bahçeli gerçeği ortadayken sırf bize yol açmıyor zehabına kapılarak kudururcasına asileşmek selametli bir duruş değildir. Bahçeli'yi 15 Temmuz'dan evvel benim kadar şedit eleştiren çok az yazar vardır. O malum FETÖ darbe girişimi bütün muhayilemi gözden geçirmeme sebep oldu. Düşündüm; ama öyle ama böyle devleti bir ur gibi sarmış bir yapıdan Tayyip Bey'i devre dışı bırakarak kurtulabilir miyiz? Kendime verdiğim cevap 'hayır' oldu. Kanaatimce Bahçeli de böyle bir değerlendirme yapmış, tarafını şerden değil hayrdan yana koymuştur. Şimdi bazı okurlarım bak siz de 'hayır' dediniz deyip rahmetli evet hayır sunucusu Erkan Yolaç'ın insanları düşürdüğü komikliğe düşürdük zannına kapılmasın.
Hayrda hayır varsa ‘hayır’ denir. Hayırda hayr yoksa mutlaka ‘evet’ denir. Şerle verilen fotoğraf şirle kafese girmektir. Vallahi ben kadim duruşlarını bildiğim bu insanlara bunu yakıştıramadım. Yakıştıramadığımı demeli'yim diye düşündüm.
Haksız mıyım?