Her kişi yaşadığı toplumun ulusal tarihini gerçek anlamıyla bilmek gibi bir sorumluluğu olduğunu -bilmem- belirtmeye gerek var mı? Böyle davranılıp, böyle düşünülmezse; toplumsal birlik beraberlik, bütünlük; "dahili ve harici bedhahlar"ca her zaman zedelenir, yıpratılmak, bitirilmek istenir.
Ne yazı ki, bu durum ülkemizde kimi zaman yaşanıyor.
Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın sonuçları ile bu savaşı yönetenler, zafere ulaştıranları aşağılayanlar da türedi -ne yazık ki- ülkemizde...
O Mustafa Kemal Paşa ki; o Atatürk ki, Osmanlı Devleti'nin yenilgiyi kabul edip, ordularının silah bıraktırıldığı Mondros Mütarekesi'nin imzalandığı 30 Ekim 1918 tarihinden sonra Türk ulusunu tekrar ayağa kaldırıp ülkenin işgaline karşı direnme kararı aldığındaki "manzara-i umumiye"yi kim idrak edebiliyor, anlayabiliyor şimdi.
Hele de O'nun kişiliğine/kimliğine dil uzatanlar mı?
Mustafa Kemal Paşa, Saray'dan kendisine Anadolu'da görev çıkarttıktan sonra ilk durağı Amasya Genelgesi'yle amacını ulusuna duyurmuş, daha sonra toplanması düşünülen Erzurum Kongresi'ne başkanlık yaparak artık dönülmez bir kutsal yolculuğu başlatmış oldu.
İşte bu yolculuk tam da bugün; 98 yıl önce 23 Temmuz 1919'da Toplanan Erzurum Kongresi'yle başlamıştı.
Erzurum Kongresi'nin tarihimizde bir dönüm ve yeni bir başlangıç olduğunu hepimizin bilmesi gerekir. Bu tarihi kongrenin toplanması düşüncesi/fikri Erzurum ve Trabzon illerinin yurtsever aydınlarının kafalarında oluştu ve yaygınlaşıp olgunlaşarak toplandı. Musatafa Kemal Paşa'nın başkanlığında başarıya ulaştı ve Sivas Kongresi'nin toplanmış kararını aldı.
Doksan sekiz yıl önceki ulusal heyecanı yaşayan Erzurum Kongresi'nin yazmanlığını/katipliğini yapan Trabzon delegesi -İlkokul öğretmenim- Rahmetli Abdullah Hasip Ataman'ın anılarını dinlemiş olmanın mutluluğunu yaşıyorum yıllardır.
"Cumhuriyet'e giden kutlu yola Erzurum'dan başladık." deyip başlattığı Kongre anıları için şöyle demişti, bir röportajımda ;
"- Kongreye Trabzon/Vakfıkebir delegesi olarak katıldım. Trabzon delegeleri olarak 18 kişi idik. Erzurum (20), Sivas (14), Bitlis (6), Van (2), Kars, Antep, Elazığ birer delegeyle Kongreye katıldık. Sonsuz heyecan ve azim vardı. Mustafa Kemal Paşa kongrenin yönetimini ele alınca ve Kazım Karabekir Paşa da Saray'ın Emirler'ini dinlemeyince çıktığımız yol belli oldu. Erzurum Kongresi, Cumhuriyet'e doğru giden yolun başlangıcı oldu. Paşa, o günlerde de biz delegelere bunu ifade etmişti."
***
Erzurum Kongresi'ni toplayanları, bu kutsal heyecana katılanları, Cumhuriyet için yaşamlarını tehlikeye atanları, bu konuda şehit ve gazi olanları Rahmetle, minnetle, sevgi ve saygıyla anıyorum.