Dış ilişkilerde "Üçüncü Dünya Ülkeleri" diye bir deyim/tanım; ayrımcılık yapılarak kullanılıyor.
Sanki, bu ülkelerde yaşayanlar insan değil.
- Siz Üçüncü Dünya'dansınız... Hadi oradan!.. dışlaması gibi bir tutum yaşanıyor maalesef.
Oysa, üçüncü olsun, birinci olsun, sonuçta bu insanlarla bir tek dünyayı paylaşmıyor muyuz? Myanmar/Arakan'da yaşananlar ortada...
Türkiye dışında dünya "dilsiz şeytan" rolüne soyunmuş, utanmadan vahşeti seyrediyor.
Ama ne yazık ki, dünyaya ekonomik anlamda egemenler; onu paylaşıp kendilerine dominyon/sömürge, sömürme alanı yaratmak isteyenler bu ayrı-gayrı tercihinde ısrarlılar.
Dünyayı sömüren gücün yaşaması da -ne yazık ki- buna, bu ayrımcılığa bağlı.
Dünyayı da bu güç yönetiyor üstelik.
***
Türkiye'nin sorunu...
Bizde gazetelerin "Üçüncü Sayfa"ları kasap dükkanı görüntüsünde.
Sanki kan deryası olmuş 3. sayfalar...
Eskiden de cinayetler olurdu bu ülkede, ama iletişim eksikliğinden ya da gazete yöneticilerinin duyarlı tutumundan bu üzücü olaylar böylesine büyütülmüyordu.
Şimdi, yurdun dört-bir tarafından iştilmedik/görülmedik cinayet haberleri akıyor ajanslara/gazetelere. Eskiden, sayfaları doldurmak için çırpınan gazeteci arkadaşlar; bana öyle geliyor ki, 1-2 kişinin öldüğü cinayetlere 3. sayfalarda yer bulamıyorlar.
Bu manzara ülkemizin acı bir gerçeği...
Nedeni de sosyal, ekonomik, kültürel bunalımlar.
***
Toplumsal bir bunalım geçirdiğimiz bir gerçek.
Gerçek de, bu noktaya nasıl geldik diye de hiç düşünmüyoruz.
Öğretmendir, doktordur, tüccardır, sanayicidir, esnaftır, memurdur, sanatçıdır, denizcidir, şofördur vb... Bu ülkede herkes üzerine düşeni kendi çapında yapıp topluma katkı vermeye çalışıyor, değil mi?
Yani, genelde toplumsal bir huzursuzluk yaratıyor mu?
Hayır!..
Peki, siyasetçinin -ki toplmu en çok etkileyen gruptur- gerçeklerle hiç bağdaşmayan kimi söylemleriyle; toplumsal alanda nasıl bir stres/gerilim/huzursuzluk/ayrımcılık yarattığı hiç dikkatinizi çekti mi?
Partizanlık giderek boyut kazanıyor. "Üçüncü Dünya", "Üçüncü Sayfa" ve "Ayrımcılık"...
Dünya ve Türkiye gerçeği maalesef bu kavramlar...