Türkiye Cumhuriyeti'nin 12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün önce Trabzon'a uğradı, sonra da baba ocağı Rize'ye geçti.
Büyük ihtimalle 22 Mayıs'ta gerçekleşecek AK Parti'deki siyasi gelişmeleri Rize'deki evinden takip edip yönlendirecek. Birileri sözümona demokrasi diyerek kızsa da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın evladı gibi büyüttüğü partisini ‘kulist gündemleri farklı kişilere’ bırakmayacak kadar dirayet sahibi olduğu herkesin malumu.
Çünkü zatıalilerine ‘şeytanoğulları’ tarafından çok badireler yaşatıldı. Cismen en yakınında bulunanlar, bir yandan sinsi bir tonla Reis dediler, bir yandan da her naneyi yediler.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın her geldiğinde yaptığı gibi bölgemizdeki meselerle ve yatırımlarla da direkt ilgileneceğini biliyoruz.
Başta Artvin-Rize Havalimanı, Hopa-Borçka Tüneli, Ovit Tüneli'nin geldiği son durum, Trabzon Akyazı Stadı gibi onlarca yatırımın aşamalarını detayıyla sorgulayacağı kesin.
ÇAYKUR'un insanımızı bıktıran beceriksizliklerinden haberdar olduğu da bir gerçek. Hatta ÇAYKUR Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu'nu hafif şiddette sarsacağını zannediyoruz. Çünkü yaş çay alımlarında büyük sıkıntılar var. Özellikle 1 Mayıs'ta işçiye artı ücret vermeyeyim diye kampanyayı geç açmasının yarattığı bunalım üreticilerin gına getirmesine neden olmuş.
Bir de basit gibi dursa da, ÇAYKUR çalışanlarına verilen hediye çaylar meselesi var. Genel Müdür'ün işçinin öteden beri hakkı olan bu çayların üstüne yatmasından mütevellit BİMER üzerinden sitayişler gitmiş kendisine. Birkaç yıldır böyle bir uygulama sürüyormuş. Hangi mutabakatla işçiye verilen bir miktar hediye çaya el koyma hakkını kendinde gördüğü Sütlüoğlu'na sorulabilir. Sorulursa Sütlüoğlu Allah muhafaza süt içemez hale de düşebilir..
Recep Tayyip Erdoğan dendi mi; nerede, ne zaman, nasıl, ne şekilde kimden hak ettiği hesabı soracağı belli olmaz çünkü.
Umalım ki sormadan düzeltsin Genel Müdür..
Sayın Cumhurbaşkanı ayrıca şehrin önde gelen kişilerini toplayıp bölge için başta turizm olmak üzere, sanat, spor ve eğitim alanında neleri planlayıp uyguladıklarının da raporlarını istemesi süpriz olmaz.
Cumhurbaşkanı her Rize'ye gelişinde yaptığı gibi ulusal bazda vereceği mesajların yanında uluslararası ölçekteki tasavvurlarını da gündeme getirir.
Ayrıca son günlerde pirelendikleri belli olan başta Bülent Arınç olmak üzere Hüseyin Çelik gibi siyasetçi eskilerine tıynetlerine dönük bir gider yapması da beklenen bir çıkış olarak gözüküyor. Başkanlıkla ilgili daha net bir yol haritası tarifi yapacağı muhtemel konular arasında olur diye tahmin ediyorum.
Rize her zaman Cumhurbaşkanı'na kuvvet ve kudret yüklemiştir. Bakalım bu kez de Başkanlık adına zorlu virajları aşması için Anzer balı yardımcı olcak mı?