Çay ürünü; bölgenin topoğrafik yapısı, oldukça küçük arazilerde üretim yapılması ve alternatif ürün üretiminin kısıtlılığı gibi özellikler gereği, bölge çiftçisi için özel öneme sahip bir üründür. Ülkemizde yaklaşık 1 milyon 450 bin ton çay üretimi gerçekleştirilmektedir. 2020/2021 üretim pazarlama döneminde yüzde 6 üretim açığı vardır. Ülkemizde çay tarımı küçük aile işletmeciliği şeklinde yapılmakta, yaklaşık 200 bin çiftçi ailesi ve 1 milyon insanın geçimi çaydan sağlanmaktadır. Nitekim çay üreticilerinin, yüzde 72’si 0-5 dekar arasında, yüzde 23’ü 5-10 dekar arasında, yüzde 4,6’sı 10-20 dekar arasında, yüzde 0,4’ü ise 20 dekarın üzerinde çaylık alana sahiptir.
Bu yapı gereği çay üretimi ve pazarlamasına özel önem verilmelidir. Çay kanun taslağı genel olarak sözleşmeli üretimin zorunlu olduğu, çay üreticisi ile çay fabrikalarının karşı karşıya bırakıldığı, kayıt zorunluluğunun getirildiği, fiyatın ulusal çay konseyi açıklamasına bırakıldığı bir sistemi öngörmektedir.
Bu sistem çay üreticisini mağdur edecektir. Ülkemizde halen çayda pazarlamasında üretici adına toplu sözleşme yapabilecek, güçlü bir üretici örgütlenmesi mevcut değildir. Çay ürününün kısa sürede pazarlanma zorunluluğu da çiftçiyi fabrikalar karşısında zayıf bırakmaktadır.
Çay fiyatını belirleyecek olan Ulusal Çay Konseyi’nde üretici temsilcisi olan ziraat odalarını temsilen 2 kişidir. Kararların çoğunlukla alındığı bu yapıda, fiyatların üretici adına belirlenemeyeceği düşünülmektedir. Ayrıca fiyatın taban fiyat olmaması da ayrı bir sorundur.
Çayda ruhsatlandırmanın veya kayıt sisteminin oluşturulamaması, yıllardır çözülemeyen bir sorundur. Bu kanunun yürürlüğe girmesi ile ailevi sebeplerle kayıt yaptıramayan veya izinsiz çay alanlarının sökülmesi, çiftçiye ceza verilmesi kabul edilemezdir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın son günlerde, ‘ekilemeyecek tarım alanı kalmayacak’ sözlerinin ardından, üreten çiftçinin çaylıklarının sökülmesi ve kanunla cezalandırılması doğru bir yaklaşım değildir. Kurulu çay bahçelerine izin verilmeli, yeni dikimler yasaklanmalıdır. Bu nedenlerden dolayı, kanun taslağı yeniden gözden geçirilmelidir.
Kanun taslağında genel olarak;
Sözleşmeler Tarım ve Orman Bakanlığının kontrolünde olmalı.
Çay fiyatı, ilgili tarafların görüşleri alınarak, Bakanlık tarafından belirlenmeli.
Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde, çay ürününe yönelik Daire Başkanlığı kurulmalıdır.
Çay alanları günün şartlarına göre yeniden belirlenmeli.
Belirlenecek fiyat, taban fiyat olmalıdır.
Çay üreticisinin, bakanlık kayıtlarına kaydının yapılabilmesi için ÇKS yönetmeliğinde değişiklik yapılmalı.