Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu genel başkanlık seçimleri yapıldı gibi göründü. Aslında Türkiye muhtarlar seçimi, muhtarların hür iradesinin yansıtılmadığı bir seçimle sonuçlandırıldı. Muhtarlar konfederasyonu genel başkanlığı iki dönemle sona eriyor. Bu durum, Sayın Bekir Aktürk'ün görev süresinin sona ermesi anlamına geliyordu. Kendisi de aday olmayacağını ifade etmişti. Arkadaş ve bir dost olan Sn. Bekir Aktürk bu iki dönemi çok başarılı bir şekilde tamamlamıştır. Yol arkadaşları, can dostları ve Türkiye muhtarlarının çoğunluğu Sn. Bekir Aktürk'ün bir dönem daha bu görevi yapmasını kendisinden istediler.

Kendisi defalarca bırakacağını deklare ettiği halde, bu çoğunluk ısrar ederek devam etmesini rica ettiler. Bekir Bey bu isteği kabul ederek çalışmalarını bu minvalde sürdürdü. Ancak zaman ilerledikçe durum, birileri tarafından baskıya dönüştürüldü. Bu baskı öyle bir baskı ki, karşısında durmak çok zor idi. Bu gelişmeler karşısında, Bekir Aktürk Bey düşündü taşındı, yine Trabzonlu İstanbul’da oturan bir hemşehrimiz olan muhtar arkadaşlarıyla birlikte aday gösterdiler. Ancak bu sefer derin güç, bu adayın da karşısına bir isim dikti. Anlayacağınız tüm gelişmeler, kardeşimiz, hemşehrimiz Bekir Aktürk'ü devre dışı bırakmaktı. Bunu çeşitli entrikalar, baskılar sonunda başardılar. Tamam olsun denilerek ve tüm olumsuz gelişmeler sineye çekilerek, Trabzonlu başka bir isimle yola devam edildi. Gelinen noktada tüm hazırlıklar yapılmış, kongre günü her şeye rağmen demokratik bir yarış için bu seçimin geçmesini arzu ettiler. Ama hesapta olmayan baskı ve zorlamalar tehditler sonucunda kongre sürecinde sonucu etkileyecek darbeyi de indirdiler. Demokrasinin keskin kılıcı, demokrasiyi askıya alıp kendi düşüncelerini yürürlüğe sokmak için yarışacak iki adayı da baskı ve tehditle geri çektirip kendi istediği tek isimle, kayyum atar gibi bir anlayışla kongre günü demokrasiye büyük bir darbe indirdiler.

Seçim baskı ve tehditler sonucu, Trabzon’u ve Trabzonluları sevmeyen bir anlayış yüzünden Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Genel Başkanlığı Trabzon’dan alınıyor. Bu ülkenin tüm illeri bizimdir, oranın insanları bizim kardeşimizdir. Ancak burada Trabzon hazımsızlığı ön plandadır. Sayın Bekir Aktürk, Trabzon’un bir evlâdıdır. Genel başkanlığı döneminde, tüm Türkiye muhtarlarını bir araya toplayarak yaptığı çalışmalarla ülkemizin birliği ve beraberliği yolunda, özellikle güneydoğu illerimizle kurulan kardeşlik köprüleri aracılığı ile büyük bir kucaklaşmayı gerçekleştirmiştir. Bu kucaklaşma, bir önceki dönem İçişleri Bakanımız Sn. Süleyman Soylu’nun büyük desteği ile zirve yapmıştır. Trabzonlu bir İçişleri Bakanı ve Trabzonlu bir muhtarlar genel başkanı ile nelerin yapıldığına biz her vesile ile şahit olduk. Ankara'da Sn. Cumhurbaşkanımızın da iştirak ettiği, bizzat o zamanın İçişleri Bakanı Sn. Süleyman Soylu'nun güçlü destekleri ile Bekir Aktürk Bey’in genel başkanlığında, Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya akın eden binlerce muhtarın, muhtarlık hizmet binasının açılışına katılarak hizmet binası açılışı coşkulu bir mitinge sahne olmuştu. Bu tabloyu unutmak mümkün değildir. Ankara adeta ihtiyaç duyduğumuz, ülkenin birliğini beraberliğini tüm Türkiye’ye gösteriyordu. Muhtarlarımızın kendi genel başkanlarını özgürce seçmesine karşı yapılan bir müdahalenin kabul edilebilir bir tarafı yoktur.

Demokrasilerde bir göreve talip olan insanların adaylık gibi demokratik bir hakkının, devletin bölünmez bütünlüğüne kast etmedikten sonra, önünü kesmek, oraya müdahale etmek asla kabul edilemez...

Bu hal ve davranışlar ne demokrasiye ne de ülkeye fayda sağlamaz...

Sözde değil özde demokrasiyi benimsemek de bir insani ve vicdani görevdir...