Heyelan oldu dediler..
Koştuk Çatak’ a..
Duyan gelmiş.. Neredeyse tüm Trabzon orada..
Toprağın üstünde geziniyoruz amameğer altında bakkal, kahvehane, ev filan..
Bu arada Almanya’dan yardıma gelen sivil savunma ekibinin köpekleri ve görevlileri de etrafta..
Her kafadan bir ses çıkıyor.
“Şu yol buradan vurulsaydı böyle olmazdı”
“Dozer şurayı kazsaydı ceset bulunurdu”
Diye başlayan ifadelerle herkes yorum yapıyor.
Beyefendi kılıklı biri, ahkam kesenlerin en ateşlisine sordu:
Siz mühendis misiniz?..
“Yok” dedi adam..
“Kunduracıyım ama bu işlerden anlarım..”
Ben de daha sonra bu olaya atfen yazdığım bir yazıda..
Herkes her işi bilir
Kendi işinden gayri
Heyelan uzmanıdır
Kunduracı Hayri..
demiştim..
**
Derken toprağın dereye yakın kısmından hafiften inleme sesleri duyuldu..
Bir kayanın aralığından kafamı uzatınca ben de duydum sesleri..
Bir hareketlenme oldu, dozer geldi.. “Nerede nerede?” diyerek dolaşmaya başladı..
O sırada Alman ekibinden birkaç kişi, hışımla fırlayıp tırmandı dozere, sürücüsünün yakasına yapıştı.
Ne dediğini anlayamadığımız ancak “ Ne yapıyorsun manyak mısın” anlamında olduğunu düşündüğümüz ifadelerle bağıra çağıra dozeri oradan uzaklaştırdılar..
Lakin ne inleme kaldı, ne bişe..
Meğer o kadar ağırlıktaki dozer gezinince, toprağın altında kalan nefes almayı sağlayan küçük boşluklar da kapandı, o ana kadar canlı kalabilen kazazedeler haliyle sizlere ömür..
Ve Almanlar “Burada yapacak bir şey kalmadı” diyerek ülkelerine gitmek üzere ayrıldılar Çatak’tan.
**
Soma faciasında üzülerek gördük ki, aradan geçen onca zamana karşın değişen bir şey yok..
Bir 20 yıl sonra da değişeceğini sanmam.
Çünkü bizde uzman bitmez..
Dün kunduracı Hayri..
Yarın darbukatör Sabri...