Bir kulüp başkanının inadı Türkiye'de hukuku gukuk yaptı. Bu inada teslim olanların gayretkeşliğiyle adamın dokunulmaz, el sürülmez aziz mesabesine yükselmesi sağlandı. Meclis adam için özel kanun çıkarttı. Bu kanunun çıkışından sonra beyefendi kendinde varit olmayan gücü varitmiş gibi göstermeye başladı. Siyasi kalpazanlıkla beyefendinin bu hareketlerine kimse ses çıkarmadı.

Şike yaptığını deli olmayanın anlayacağı bir dille kendisi onlarca kez dile getirdi. Mesela dedi ki "Yaptıysam Fener için yaptım(şikeyi). Bu takımı ne Mustafa, ne Ziko, ne Aykut ne de Ersun şampiyon yaptı(ben şikeyle yaptım). Galatasaray en büyük şikecidir”(biz de şikeciyiz ama onlar kadar değil).

Evet bütün bu sözler Aziz Yıldırım'a ait. Kayıtlar, datalar, doneler yani her veri şike yapıldığını deşifre ederken bu adamın hangi gerekçeyle olursa olsun şimdiye dek korunmuş olması artık Trabzonluya ağır gelmeye başladı.

Nitekim bunun şimdilik küçük bir izdüşümünü gördüğümüz bir olay yaşandı önceki gün İstanbul'da. 1461 Trabzonsporlular Dernek Başkanı İbrahim Tüfekçi'nin, "Aziz Bey vicdanınız rahat mı",  "Şike yapmaya utanmadın mı?" soruları Aziz Yıldırım'ı çileden çıkarınca, Yıldırım dayanamayıp İbrahim Tüfekçi'ye küfretti ve saldırdı. Yıldırım'ın saldırısına, Tüfekçi karşılık verince olaylar büyüdü. Taraflar yumruk yumruğa birbirine girdi. Kısa sürede olaya polisin müdahale etmesi sonucu iki taraf da sakinleştirilerek olay son buldu. 

Bu olay şimdilik kaydıyla son buldu. Bundan sonra her yerde bu tür olaylar sıkça yaşanacak. Aziz Y. koruma ordusuyla gezse de kendisini bu tür haklı sataşmalardan kurtaramayacak.

Belki şikeyi Trabzonspor'a değil de başka bir takıma karşı yapsaydı olayı örtmek mümkündü. Trabzonlu kerteriz defterine birini yazmayagörsün. O deftere kayıt yaptıran öbür dünyada dahi bu tür sataşmaları sineye çekmek zorundadır.

Öbür dünyadaki mekanını bilmem ama nereye giderse gitsin orada iskan eden bir Trabzonluyla tesadüf edecektir. Bizim hepimiz de cennet ehli değiliz ya.. Nitekim başka mekanlardaki karşılaşmalarda hep bu akıbeti yaşayacak.

Kendisinden olsam, bu acı gerçek altında yaşamaktansa itiraf müessesesini çalıştırır, özürse özür diler, helallik almaya çalışırım.
Şunun şurasında altmışı deviren bir adamın kalan ömrü ne kadardır? Tabii ecele ipotek konmaz!..