Her nedense Türkiye’de 12 Eylül öncesi oluşturulan ayırımcılıkla şimdiki terör arasında benzerlik kuruyorum. Gençler sağcı, solcu; dinli, dinsiz; Alevi, Sünni gibi kamplara ayrılmıştı. Aynı kanaldan ellerine silah verilmiş ve düşmanlık tohumları serpilmişti Anadolu’ya, Anadolu gençliğine. Ülkemizde yabancı kışkırtıcılar ve onlarla birlikte çalışan insanlar ülkemizi çağdaş yapıdan uzaklaştırmak ve ekonomik yönden de zayıf, geri kalmış biçime getirmeyi amaçlamışlardı.
Binlerce gencimiz öldürüldü, sakat bırakıldı, işkenceye tabi tutuldu. Hiç unutmuyorum 13 Eylül günü ders arasında okulun koridorundan bahçede dolaşan gençleri izliyordum. 11 Eylül günü birbirine silah çeken bu gençler, şimdi kol kola geziyorlardı. Peki, ne olmuştu da bu kin yerini arkadaşlığa, sevgiye bırakmıştı? Tek yapılan, aradan kışkırtıcılar çekilmişti, gençlerimiz kendi kimliklerine kavuşmuş ve arkadaş olmuşlardı.
Bin yıldan fazla bir zamandır Anadolu topraklarında Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i birlikte yaşamıştır. Aynı kaderi paylaşmış, aynı acıyı tatmıştır. Kız alınıp kız verilmiş, kan bağları yeniden oluşturulmuştur. Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda, Kıbrıs’ta omuz omuza savaşmış , yaralı arkadaşını omzunda emin yere taşımışlardır. Bu insanlar aynı havayı solumuşlar, aynı toprakların nimetlerinden birlikte pay almışlardır. Peki ne oldu da 1980 sonrası Kürt, Türk diye bir ayırımın ateşi yakıldı? Binlerce insan öldü. Binlerce aile evlerini, köylerini terk etmek zorunda kaldı. Bunun sorumlusu kim?
BOP projesi var ya işte onu iyi incelersek bu karışıklığın köküne ineriz diye düşünüyorum. BİP projesinin uzantısı olan bu kuruluş, bizi bize kırdırmayı amaçlamaktadır. Önce güçlü devlet olan TC’yi zayıflatmak sonra da Ortadoğu’nun yer altı kaynaklarına sahip olmaktır. Bugünün Irak’ı dünden daha mı mutlu? Libya, Mısır, Afganistan, Pakistan bundan 40-50 yıldan daha mı ileride? Binlerce insan öldürüldü. Binlerce kadının, kızın ırzına geçildi. Binlerce insanın onurları ayaklar altına alındı. Bunlar bilerek oynanan oyunlardır.
Şu anda ülkemizde yine kanla beslenenler var. Yine Kürt, Türk kardeşlerimizi birileri öldürtüyor, yine kin tohumları yüreklere ekiliyor. Türkiye savaşın içine çekilmek isteniyor. Bence her ölen gencimizin, askerimizin, subayımızın ölümünden başta olan birinci derecedeki insanlar sorumludurlar. Oy uğruna, makam uğruna, para uğruna bu topraklar ve bu topraklarda yaşayan insanlar harcanmamalıdır. Bunun hesabı en ağır şekilde hem bu dünyada hem de öteki dünyada sorulacağına inanıyorum.
Kürt kardeşlerimden, Türk kardeşlerimden çekin elinizi. Çekin ve izleyin göreceksiniz ki 11 Eylül sonrası gençler arasında oluşan arkadaşlık duyguları gibi Kürt ve Türk insanlar arasında da oluşacaktır. Çıkarcılar, kandan, kinden beslenenler, çekin elinizi lütfen benim güzel insanlarımın üzerinden. Ben Hakkari’de, Diyarbakır’da; Ankara’da Artvin’de aynı güvenle, aynı sevgiyle yaşamak istiyorum. Sokaklarını, köylerini, korkusuzca dolaşmak istiyorum.
Ben Doğu’da görev yaptım. Orada yaşayan insanların dostluklarını konukseverliklerini çok iyi bilirim. Benim çocuklarımın veya torunlarımın da benim gibi Hınıs’ta Karaçoban’da sevgiyle güvenle görev yapmasını istiyorum.
Ben eski dostlukların geleceğini umut ediyorum. Yeter ki çıkarcılar, işbirlikçiler o pis ellerini insanlarımızın üzerinden çeksinler.
Bilmem katılır mısınız?