İnsanlar mutlu olmak için yuva kurarlar. İyi bir nesil de bu yuvanın meyvesidir.
Anne ve baba arasındaki ilişkiler çocukları etkiler. Birbirine kötü davranan, kavga eden ailenin sorunlu çocukları olur. Buna karşılık, ebeveynlerin iyi ilişkileri, sağlıklı ve mutlu çocukların yetişmesini sağlar.
Ailede iyi ilişiler nasıl kurulur?
Bunun en etkili yolu iletişim becerisidir. Yani ‘Sevgi Dili’.
Maksadımızı karşıdakine anlatırken pozitif yani olumlu üslup kullanmak. Örneğin, eşinin ilgisizliğinden yakınan bir kadın, ‘beni hiç umursamıyorsun’ ’sen kendinden başkasını hiç düşünmezsin zaten? Gibi çok kırıcı bir cümle kurabilir. Ancak bu kavga dilidir. Olumsuz bir üsluptur.
Sevgi dilinde ise bu ifade şöyledir: ‘Seninle daha çok vakit geçirmeye ihtiyacım var, kendimi yalnız hissediyorum, bana daha çok zaman ayırmalısın? Bu olumlu ifadedir. Eşinden iyi bir tepki alır ve kocası eşinin kendisini çok sevdiğini, ona ihtiyacı olduğunu hisseder. Olumlu hisler harekete geçirilir. Sevgi dili sevgiyi besler.
‘Çoraplarının odanın ortasında ne işi var’ yerine ‘çoraplarını halının üstünde unutacak kadar yorgunsun galiba hayatım’ cümlesi, eşler arasında sevgiyi artırır.
‘Her akşam eve geç geliyorsun, ne haltlar karıştırıyorsun’ cümlesi yıkıcı, oysa ‘Seni çok özlüyorum eve erken gelemez misin’ sevgi dili eşinin iş çıkışını sabırsızlıkla beklemesine yol açacaktır.
‘Sofrayı hala hazırlamamışsın, açlıktan midem kazınıyor’ cümlesi yerine ’Çocuklarla ve ev işleri ile ilgilenmekten sofraya sıra gelmemiş galiba hayatım, çok acıktım birlikte hemen sofrayı kuralım’ diyen bir koca hanımının kalbini fethedecektir. Sevgiyi harlayacaktır.
İşte bu cümleler sevgi dilinin cümleleridir. Tatlı dilin giremeyeceği kalp yoktur. Sevgi dilini kullanmak sadece kalplerdeki sevgiyi coşturmakla kalmaz, kavgayı önler, ev içi stresi bitirir, çocuk eğitimine de çok katkı sağlar.
Anne babası nasıl konuşursa çocuk aynı dili taklit eder. Annesinden yemek isterken ‘anneciğim yorgun görünüyorsun akşam yemeği için sana yardım etmek istiyorum’ der.
Anne babanın kavgaları ve tartışmaları ise çocukların ruh sağlığını bozar. Şiddet gören çocuk bunu uygular. Ya Anti- sosyal yani yıkıcı kişilikli çocuklar yetişir ya da asosyal yani içine kapanık çekingen nesiller yetişir.
Çocuklara hitapta da sevgi dili çok önemlidir.
‘Odan yine dağınık, hiçbir şeyi toplamamışsın, sen ne kadar dağınık bir çocuksun!’ yerine olumlu bir ifadeyle sevgi dili kullanabiliriz. ‘Kızım odanı toplamaya vaktin olmadı galiba bu yorgun halimle sana yardım edeyim’ deyince çocuğun annesine olan sevgi ve merhameti ortaya çıkacaktır.
‘Oğlum yine ders çalışmıyorsun, bu gidişle ancak bir sokak serserisi olursun’ cümlesi yerine ‘oğlum gelecekte mutlu olabilmen için ders çalışman şart, birlikte dersin başına oturalım hemen’ gibi olumlu bir ifade çocuğa sorumluluklarını hatırlatacaktır.
İnsan sevgi ile yaşar. Mutluluğun anahtarı, birbirimizi anlamak ve sevmektir. Aile içinde sevgi dilini kullanabilirsek, hem birbirimizi daha iyi anlarız hem de sevgimiz daha çok artar. Çocuklara iyi bir eğitim verebilmek de ancak ‘Sevgi dili’ ile mümkündür.