Yeryüzünde milletlerin başlarından birçok felaketler geçmiştir.

İki millet var ki, başlarından geçen felaketlere rağmen hale ayakta kalabilmişlerdir.
Bu halklardan biri Çin diğeri ise Türklerdir.
Ancak Türklerin tarihi bambaşka bir durum arz eder.
Çünkü Türkler tarihte Çinliler gibi tek bir coğrafyada varlıklarını sürdürmemiştir.
Türkler idare ettikleri büyük coğrafya açısından dünyada bir eşleri yoktur.
Türkler çağlar boyunca hakim oldukları her yerde hukuku ve insan haklarını ön planda tuttukları gibi, tebası olan halkların her türlü meseleleriyle de ilgilenirlerdi.
Onları hiçbir zaman kendi halklarından ayrı görmediler. KökTürkler zamanında Türk devleti içindeki gayri-Türkler nasıl rahatsalar, onlardan yüzlerce yıl sonra bir cihan devleti haline gelen Osmanlı’da da bütün toplum müreffeh bir şekilde yaşıyordu.
Başka devletler gibi çevredeki komşularını barbar olarak görmeyip, herkesi eşit görürlerdi. Hatta binlerce yıl çeşitli halklarla savaş içerisinde olsalar bile asla onları yeryüzünden silmek gibi bir düşünce içine girmediler.
Mesela Osmanlı Devleti sadece sınırlar dahilinde değil, nüfuz alanındaki her yere huzur ve barışı götürdü.
Beki Osmanlıdan sonra ne oldu? 
Osmanlı’dan sonra bildiğiniz ve bugün de şahit olduğumuz gibi her yerde kan ve göz yaşı aktı ve akmakta. Gittiği yerlere huzur ve adaleti hâkim kılan Türklerin yerini alanlar, yalnızca kargaşa ve teröre sebep olmaktadırlar.
Türkler yaratılan her canlıyı yaratandan ötürü sevdiklerinden onları koruyup, kollarken; zamanımızda ileri olduğunu iddia eden ve sizlere demokrasi, huzur getireceğim diyen pek çok devlet bir takım halklara ırkından veyahut dininden dolayı zulmetmeye devam etmektedirler.
Bugün Türklerin bir zamanlar hakim olduğu yerlerde yaşayan halklar Avrupa, Asya, ve Afrika’da Türklerin adaletine mazhar olmasalardı tarihten silinip giderlerdi.
Şimdi de görünüyor ki kendi devletlerinin içerisinde baskı altında bulunan halklar geçmişte olduğu gibi şimdi de devletimizin koruyuculuğu altına sığınmaya çalışıyorlar.
Yukarıda mavi gök, aşağıda yağız yer yarılmadıkça Türk devletimizin, Türklerin insanlık için adalet savaşı devam edecektir.