Trabzon adına üzülüyorum. Bu şehrin yetiştirdiği Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, Başbakan Hasan Saka, TBMM Başkanı Necmettin Karaduman gibi çok önemli devlet adamlarının isimlerinin halen bir ilim irfan yuvasına verilmemesi çok ama çok üzücü.
Bu şehirde başka şehrin insanlarının isimlerini verme yarışına giren (örneklerini vererek rencide etmek istemem) ama kendi değerlerini görmeyen, görmek istemeyen, yetiştirdiği değerleri yerle bir eden bir başka şehir bu ülkede yok arkadaş!.
Açıkçası böylesine vefasız şehir bu ülkede yok
Bu şehir sadece konuşur iş yapmaz derdik ama bu şehir artık konuşma özürlü de oldu.
Ne görüyor..
Ne duyuyor..
Ne de anlıyor..
Bir ilginç anekdotu sizlerle paylaşayım.
***
1986 yılı Ramazan Bayramı tatilinin son günü tam 29 yıl önce Cumhurbaşkanı Kenan Evren’i Marmaris’ten almaya giden Binbaşı Hasan Baysal ve Yüzbaşı Engin Çanik eşleriyle, çocukları ile birlikte uçarken helikopter Ankara Polatlı üzerinde havada patlar.
Helikopterden sağ olarak çıkarılan 5 yaşındaki çocuğun vücudu yanık içindedir ve Başbakan Turgut Özal özel uçağıyla onu ABD’ye tedaviye gönderir.
Orada vefat eder.
O tarihlerde Trabzon Havalimanı VİP Salonunda karşılaştığım İl Milli Eğitim Müdürü merhum Bener Cordan’a “Bu helikopterde düşüp vefat eden Trabzon eski Merkez Komutanı Binbaşı Hasan Baysal’ın eşi 24 Şubat İlkokulu’nda öğretmendi. Adını bir salona bir sınıfa vermeniz mümkün müdür” demiştim.
Bana söylediği “Her ölünün ismini bir okula bir dershaneye verseydik boş duvar kalmazdı” şeklindeki sözleri hafızamdadır.
Ancak kendisi vefat edince adı hemen okula verilmiştir bu şehirde..
Hem de Trabzonlu olmamasına rağmen..
Cordan da Cemile Baysal gibi öğretmendi.
Demek ölüde de makam farkı önemliymiş.
Bugün eski cumhurbaşkanı ve başbakanların hayatta olanların dahi adlarını taşıyan havalimanları, üniversiteler, okullar, bulvarlar ve caddeler var..
Peki biz neden değerlerimize sahip çıkmıyor onların isimlerini yaşatmıyoruz.
Bunun cevabını bu şehri yönetenler, sivil toplum örgütleri, siyasetçiler, yerel yönetimler versin..
Neden?
Ayıp ya bu şehirde bu şehrin yetiştirdiği Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, Başbakan Hasan Saka, TBMM Başkanı Necmettin Karaduman gibi çok önemli devlet adamlarının isimleri hala yok!..
Yaşatılmıyor...
Ve ilginç bir duyumla yazımı noktalamak istiyorum.
Avrupa Birliği gözlemcilerini İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nda karşılayan Türk heyete gözlemci soruyor.
Adnan Menderes kim?
Heyet üyemiz, “Eski başbakanımız barajlar, yollar köprüler yapan bir büyük devlet adamımız” der.
Gözlemci “vefat etti mi’’ diye sorunca heyet üyemiz “Yok efendim astık onu” cevabı verir.
Gözlemci şaşırır ve dudak büker.
Oradan Celal Bayar Üniversitesi’ne geçerler.
Gözlemci heyetimize bu sefer de ‘Celal Bayar kim’ diye sorar.
Heyet üyelerimiz “Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün sağ kolu eski cumhurbaşkanımız” diyerek sözlerine başlarken gözlemci “Onu da astınız mı” der.
Heyet üyemiz “Yok efendim onu muhabbet hapse mahkum ettik ömrü vefa etmedi ebediyete intikal etti” der.
Gözlemci “Maşallah 80 yıllık cumhuriyetsiniz devlet adamlarınızı ya asıyor ya da kesiyorsunuz” diye cevabını verirken, inanılmaz bir şekilde şaşkınlık yaşar..
***
Evet beyler..
Bu ülkeye bu şehre hizmet veren insanlara karşı vefamızı ortaya koyalım..
Gelecek nesillere isimlerini, altın harflerle sunarak devredelim..
Adlarını yaşatalım !