Süratle gelişen ülkemizde yeni yerleşim yerleri açılmakta, bu yerleşim yerlerine birbiri ardına sosyal donatılar eklenmektedir. Olmazsa olmazımız olan bu önemli ihtiyaç alanları, konut ihtiyacı bahane edilerek sınırlandırılsa dahi yapılan en lüks konutun birinci derece değeri sosyal alan ile ölçü oluşturmaktadır.
Bu özel ihtiyaç alanları, maalesef farklı bir alternatifle farklılık gösterir ise toplumun kendisini oluşturması eksik olur. Bireyin yaşam döngüsünde onun temel ihtiyaçları elinden alınırsa psikolojik sorunlara basamak olur ve gelecekte sorun oluşumu açığa çıkar.
Trabzon'un son on yılında, tarlalarda ve sebze seraları dahil başlayan süratle yapılaşma maalesef ne doğru planlamaya ne de kentsel mimariyle uyumlu değildir. Alt ve üst yapı gözetmeden, yeterliliği olmayanlar inşaat sektöründe hüküm icra ederse olacağı budur. Ne sosyal alan ve ne de kamusal alan olur.
Trabzon'un gerçekten kanayan yarası dört yerleşim yeri, Çukurçayır, Beşirli, Kaşüstü ve Şana'dır. Bu bölgelerde oluşan ucu açık plan zafiyeti ile yapılan yapılaşma ciddi olarak farklı bir oluşuma sahne olmaktadır.
Yapılaşma düzeni, kat olayı ve birbirlerine olan mesafeler dahil, görselliğini de eklerseniz iyi bir sonuç oluşturmamaktadır.
Bu sayılan dört bölgede uyum ve kurala dahil olan, düşünce içerisinde olumlu bulunan ancak yüzde yirmidir.
Diğer kalan bölümleri eksik ve düzgün olmayan yapılaşmada eksi puan dahilindedir. Trabzon'un geleceğine onay vermesi gereken kurumsal yetkililerin hissi ve mantıktan uzak yaklaşımları maalesef bu ilin görselliğine ipotek koymuşlardır.
Peki, ne yapılması gerekir derseniz tarihin derinliklerinde yeri olan, bu önemli vilayetin bir “kentsel tasarımı” yapılmalı.
Bu kentsel tasarım kurulunda bu ilde ikamet eden, üst düzey bazı STK temsilcileri, mimarlar, inşaat mühendisi, jeoloji mühendisi, çevre mühendisleri olmalıdır. Ve bu gruba, Trabzonlu olmayan yani bu ilde hiçbir bağlantısı olmayan, inşaat mühendisi, mimarlar, jeoloji mühendisi, çevre mühendisleri de dahil olup genel görseli oluşturmaları gerekmektedir.
Uydur kaydır hesabıyla, Çevre Bakanlığı'nın duyarsızlığı, yerel belediyelerin yanlı bakışına sahne olan Trabzon'un kaderi için mutlaka yeni düşünce oluşturulmalıdır.
Hatta Trabzon'un kaderi için, sosyal donatıları yüksek bir yerleşim yeri için, bütün yapılmış yapılaşmalar dahil on sekizinci madde uygulanmalıdır ve yerleşim programı dahilinde Trabzon güneye mutlaka açılmalıdır.
Evet “yok”lar arasından “var”lar arasına dahil olacak yeni düşünceleri, Trabzon Büyükşehir Belediyesi yeni ve akılcı bakışıyla uygulamaya koyacağı inancı ve ümidiyle.