Trabzonspor'un şampiyonluğun en güçlü adayı olması başta Fenerbahçe olmak üzere rakiplerini ürküttü. Öyle bir ürküttü ki Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un iki lafından biri Trabzonspor. Şirazesini kaybeden rakipler hele hele Sörloth'ün kırmızı kart yediği andan itibaren medyada yerlerini aldılar.
Trabzonspor cephesi ise her şeye rağmen eski günlere nazaran sakin kalmayı başardı. Bu sakinlik rakipleri ayrı bir korku salıyor. Yakaladığı başarıdan dolayı şımarık tavırlardan uzak kalarak adeta sportmenlik ve centilmenlik örneği sergiliyor. Ünal Karaman'la yakalanan başarı ve ahenk, hocanın gidişinden sonra bozulacak korkusu beni de düşündürüyordu. Yönetimin Hüseyin Hoca da karar kılması hep soru işaretiydi.
Ama her şeye rağmen Trabzonspor'un hamuru genleri ağırlık basacak olacak ki hiçbir şey değişmediği gibi her şey daha iyi olmaya başladı. Burada Hüseyin Çimşir'in de hakkını teslim etmek lazım. Olgunluğuyla, ciddiyetiyle tüm bildiklerini öğrencilerine nakşeden Hüseyin Hoca şimdi de Erzurum'da kupa sınavındaydı. İlk maçı 5 farkla kazanan bordo mavililer 2. karşılaşma da da Erzurumspor'u gol yağmuruna tutmayı başardı. Gençlere oynama şansı veren Hüseyin Hoca, bu tavrına karşılık öğrencileri eksiksiz oynayarak formaya göz kırptılar. Bu sayede gençleri kadroya takviye etmesi Trabzonspor'un kesesine girecek para demek.
Zorlu virajları başarıyla geçen bordo mavililer gözüküyor ki Sivasspor karşısında Sörloth'tan yoksun çıkacak. Ama bu boşluğu kapatacak o kadar futbolcu var ki taraftar bu önemli eksikliği hissedeceğini sanmıyorum. Yeter ki futbolcular bu istek ve arzusunu kaybetmesin. Bu sağlandığı takdirde şampiyonluğun en büyük adayı Trabzonspor'dur. Kim ne derse desin, ne yaparsa yapsın sonuç değişmeyecektir.