Bir şehrin eğitim, kültürel, sosyal, ekonomik tablosunu merak ediyorsanız basit bir analiz yapmanız yeterli olacak?
Trabzon’da kahvehane sayısı 600’ü geçiyor..
Yanlış okumadınız sadece merkezdeki kahve sayısı 250...
Diyeceksiniz ki ne olmuş yani her-yerde var...
Şair-yazar Faruk Ambarcıoğlu peş-peşe sıraladığı rakamlarla acı gerçeği okuyunca, içinde olduğumuz durumun ne kadar vahim olduğunu gördüm..
Doğru her yerde kahvehane var ama bizim şehrimiz rekora koşuyor.
Türkiye’nin genelindeki kahvehane sayısı 400 bini geçmiş..
400 bin!
Peki kaç kütüphane var dersiniz..
Hemen söyleyeyim..
Sadece 4 bin..
Peki kişi başına kaç kitap düşüyor?
Onu da hemen söyleyeyim..
Japonya’da yılda bir kişiye 25 kitap düşerken, Türkiye’de bu rakam sadece 6...
7 Milyon nüfuslu Azerbaycan’da bile 100 bin satan hikaye ve tarih kitapları var.
Trabzon’da şehir merkezinde Belediye ve Valiliğin üç-beş kütüphanesi dışında kurulmuş özel bir tek kütüphane yok..
Zaten olsa ne yazar ki...
Gidip okuyan yok.
Uzunsokak ve Maraş Caddesi’nde volta atan serseri tiplerden geçilmiyor.
Hazır çorba gelsin içeyim, başka dertleri yok. Ne okuma, ne araştırma ne de çalışma... Gençliğin kendisi zaten kitap olmuş! Sayfalarını çevir ne halde olduğumuzu anlarsınız...
Kitap okuma oranı ülke genelinde yüzde 10’u bile geçmiyor..
Vallahi ağlanacak halimiz var...
Ama biz okey dönmeye, batak oynamaya devam ediyoruz.
Döndükçe de batıyoruz.
- - - - -