Bu yazımda "saygıdeğer" hırsızımla söyleşmek istedim.
Saygıdeğer diyorum. Çünkü; ülkemizde bu ünvan genelde devleti soyanlara, zarara uğratanlara, şahsi çıkarını düşünenlere vatan, millet bayrak kavramlarını cüzdan kavramından öteye taşıyamayanlar için kullanır olduk.
Sayın hortumcu, sayın bankacı, sayın işadamı, sayın, sayın bilmem ne kadar sayın?...
Bunca sayınlar arasında, benim iş dönüşü yorgun argın bir durumda iken otobüste mayışmamdan yararlanıp cep telefonumu alan, tüm ceplerimi aramasına karşın para bulamayan, bir bakıma beni mahcup eden hırsızıma da küçük bir sayın ünvanını çok görmemek lazım.
Üzerinde uyuyup kaldığım sağ cebimde utancından yüzü kızıran bir onluk da olmasa hepten rezil olmuştuk. Para bulamayan, basın kartlarımı da almayan hırsızıma teşekkürlerimi sunuyorum.
Saygıdeğer hırsızım!
Dürüst basın kartımı alsan ne işine yarardı?
Ülkemizde dürüstlüğün ödülü yok ki. Bu kartla birilerinin maliyeye olan trilyonlarca borçlarını mı yazacaktın? Yoksa o borçları silen yetkilileri mi deşifre edecektin.
Banka batırdığı halde, "O bizdendir" diye gündeme gelmeyenlerin isimlerini mi medyaya taşıyacaktın, iki yıllık yüksekokul diplomasıyla genel müdür olanların isimlerini mi başlık yapacaktın? Nah! yaparsın?
Bunun için diyorum ki, basın kartımı almadığınız iyi oldu.
Radyo-Tv kartımda aynı cepteydi
İkisi de işinize yaramazdı. Hiç olmazsa cep telefonumu satar, bir kez olsun aç karnını doyurursun. Ama satarken dikkat et. Sakın ola ki, emniyetçilere satma. Onlardan para alamazsın.
Ceplerimi boşuna aradınız sayın hırsızım.
Orada odun-kömür ihalelerindeki "bağış" paralarını bulamazsın. Milyarların döndüğü okul dergilerinin satışında " yönetici hakkı" denen çuval dolusu paraları boşuna aradın.
Kısaca, -bizim gibi- "Çağ dışı" kalmış emekli yöneticilerinin cebinde bulsan bulsan ikinci el, belki de üçüncü el, cep telefonu bulursun. Kafamın ağırlığında cebimin hafiflediğini halk otobüsünden inince anladım. Hay aksi şeytan! Bol sıfırlı para bulurum diyen hırsız az sıfırlı paraya da hayret kaldı.
Saygıdeğer hırsızım!
Bir kez daha özür diliyorum. Bu güzelim fiziki görünümümün altında hayal kırıklığı yaşattığım için...
"İsila Türkü" diyen Fransızlara hak vermemek insafsızlık olur. Burası Türkiye...
Para ile iman kimdedir bilinmez. Çok paralı tiplerde metelik olmazken hiç para bulunmayacak tiplerde de deste deste balyalar halinde büyük meblalara rastlamak mümkün!
Saygıdeğer hırsızım!
Bir İstanbul yolculuğum böyle geçti. Tüm olumsuzluklarakarşın bu güzel ülkemi çok seviyorum.
Hoşça kalınız, güzel ülkemin güzel insanları....