Ülkemizin ekonomik anlamda zorlukları olduğu yadsınamaz bir gerçek. Vatandaş olarak bu zorlukları yaşıyoruz. Ülke yönetiminde bulunanların bu zorlukları en asgari seviyeye indirmek, vatandaşın yaşam koşullarını bir nebze olsun rahatlatmak adına çalıştıklarına şahit oluyoruz. Ama ipin ucu oldukça kaçmış durumda, toparlamak için yoğun çaba ve en yukarıdan en alta kadar herkes elini değil başını taşın altına koymak zorunda. Bir kesimden fedakarlık beklemek çok yanlış bir tercih.

Tarihler 17 Mayıs 2024’ü gösterdiğinde Resmi Gazete’de tasarruf tedbirleri adı altında da bir genelge yayımlandı. Genelgede devlet kuruluşlarının yapacağı tasarrufların neler olacağı madde madde yazıyordu. Özellikle belediyelerin tasarruf yapması bu genelgede bir adım öne çıkıyordu. Hedef 100 milyar TL’lik tasarruf sağlamaktı. Tasarruf tedbirleri yayınlanalı 3 ay geçti. Hangi kurum ne kadar tasarruf etti, özellikle giderleri çok olduğu bilinen belediyelerde tasarruf tedbirlerine ne kadar uyuldu, uygulandı? TL bazında ne kadarlık tasarruf ettiler? Merak ediliyor. Ama bu konuda hiç bir belediyeden ya da merkezi yönetimden bir açıklama yok. Ben tasarruf tedbirlerine uyulduğunu pek sanmıyorum. O tedbirler içinde belediye başkanlarının yerli ve milli (Togg) makam  kullanacaklarına dair bir madde bile vardı. Ama geçen süre zarfında Trabzon özelinde ne Büyükşehir Belediyesi ne de Ortahisar Belediyesinde başkan makam aracı değişmedi. (Ortahisar Belediyesi başkan makam aracı hacizli olduğu kamuoyuna açıklanmıştı. Bu yüzden değiştiremiyorlar sanırım) Trabzon’daki diğer belediyeler tasarruf tedbirleri sonrasında makam aracı olarak Togg kullanıyor mu bilmiyorum. Yanlış bir şey yazmayalım.

Vatandaş hep kendisinden beklenen tasarrufu; ülke kurumlarından, kendi yöneticilerinden de bekliyor. Bugünlerde bir başkan, bir yetkili çıkıp açıklasa ne iyi olur değil mi!

Mevcut iktidar ekonomik zorlukların azaltılması, hatta ortadan kaldırılması ile mücadele ediyor. Şu an tek hedef enflasyonun düşürülmesi. Ekonomi kurmayları buraya kanalize olmuş durumda. Bence önce TÜİK’in güvenirliğini geri getirmek olmalı, vatandaş TÜİK’in açıkladığı ekonomik verilere inanmıyor. Çünkü sokaktaki verilerle, TÜİK’in açıkladığı veriler arasında çok fark var. Öyle bir duruma geldi ki TÜİK’in inandırıcılığı sıfır düzey de, çok yazık. Ha enflasyon düşünce ekonomik zorluklar ortadan kalkacak mı? Bu da kocaman soru işareti.

İnşallah yeni tasarruf tedbirlerine ihtiyaç duymayız. Gerçi uygulanmadıktan sonra ne kadar tasarruf tedbiri açıklarsan açıkla, kâğıt üzerinde kalmaktan öteye gitmez.