Geçen hafta yazmıştım “Antrenörlerin çilesi” diye. Yani takımlarımız başında çalışan hocaların eften püften sebeplerle görevlerinin sona erdirilmesi. Geçen yıllarda biraz daha delikanlılık serde var iken, 2. ve 3. Lig maçlarını elden geldiği kadar takip eder kulüplerin, futbolcuları ve antrenörlerin sorunlarını dinler birşeyler yazıp Trabzon futbolundaki sorunlara çare ulaşmasına yardımcı olmaya çalışırdık. Şimdilerde zor. Fakat şu son zamanda taktirle takip ettiğimiz “Hekimoğlu Trabzon FK” kulübü ile Trabzon’un başarılı teknik adamı arasında sebebi nedendir bilinmez yollar ayrıldı. Baktım kulübün gidişatı güzel. Bu ligde sıcağı sıcağına taze bir kulüp. Hemen ilk sıralarda oynamaya başladı . İnsan sormadan edemiyor. “Acaba sebep ne idi ki Sadi hoca gibi bir futbol adamı ile dere geçerken at değişildi?”. Merak konusu değil mi? Bu işler o kadar kolay mı? Bir yerlere gelen bir takımda bu denli sessiz sedasız(!) ayrılık mı olur?
Bundan sonra siz daha futbolda istikrar, oyuncu yetişmesi ve kulüplerin kadro sürekliliğini nasıl sağlarsınız. Dün bir bu gün iki daha sezon bitmedi. İnşallah kulağımıza gelen haberler yanlıştır.
Yoksa bu şekilde bu memlekette ne futbolculuk yapılır ne de hocalık.
TRABZONSPOR KAMP ÇALIŞMASINA BAŞLADI
Başladı da etraftan kulübün yakasını bırakırlar mı? Millet tutturmuş ille de transfer, transfer. E bırakın yakalarını. Kulübün durumu ortada, takım da bu kadro ile iyi gidiyor. Aldıracaksınız zoraki bir iki adamı menajerler durur mu “İlle de benim oyuncumu oynat” hem Ünal’ın kafasını tütsüleyecekler hem kasamızı kitleyecekler hem de takımı peşlerine sürükleyecekler. Ya hu bir ekip ne kadar belli kadro ile bir arada olur oynarsa o kadar daha iyi oyun şablonu oturur.
İnsanlar birbirini tanır, oyunda akıcılık, tesanüt ve randıman olur.
Tam işler yoluna girer iken araya transferle başka takoz sokmanın ne anlamı var. İlle de şampiyonluk fobisi var ya. Olsun veya olmasın. Olsa bu durumda ne olur, olmasa ne olur. Şampiyonluk olunca götürüsü getirisini geçer. E bu kulübün hali malumunuz. Bırakın yönetim kendince hesabını kitabını yapıp sakin kafa ile yeni sezon planını gerçekleştirsin. Kampta da ne kadar az yeni oyuncu var ise o kadar geleceği huzurlu ve planlı olur….Anlayın.
AKÇAABAT…AKÇAABAT SEBATSPOR
Ne oldu, ne durumda, Sebatspor olmadan Trabzon futbolunun hiç tadı olmuyor. Akçaabat gibi Trabzon’un futbolda en önemli emen taşı olan ilçesinin bugün bu sahalarda esamesi okunmuyor. Üzücü hatta ağlanılacak durum. İnsan arıyor Sebat’ta Kaleci Fevzi’yi, Arif Özcan’ı, Alikemal’i, Baykalları, Ömerkayaları..vs yazık gül gibi SEBATSPOR söndü gitti. Keşke Süper Lig’iniz yerin dibine batsaydı da.