Özel sektörün kısa vadeli dış borcundaki hızlı artış temmuzda durunca, hatta çok az da olsa azalma yaşanınca bunun bir eğilimin başlangıcı olabileceğini dile getirmiştik. Öyle ya, kurlarda hızlı bir artış yaşanmaktaydı ve bu da dış borcu olan şirketler için korkulu rüya demekti. Ama bir ay daha geride kaldı ve ağustos sonuna gelince gördük ki, aslında korkulu rüya gören yokmuş! Dış borçlanma hız kesmeden sürdürülmüş.
Son verilerin ağustos ayına ait olduğunu belirttik. Tablonun bu şekilde oluşmasında, yani özel sektörün, borçlanmayı azaltmak bir yana artırmada Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın açıklamalarından cesaret alması söz konusu olamaz. Şu meşhur açıklamadan söz ediyoruz; hani dövizin belinin kırılacağının söylendiği, doların yılsonunda 1.92 düzeyinde oluşmasının şaşırtıcı olmayacağının dile getirildiği açıklamadan. Başçı bu açıklamayı ağustosun sonunda yapmıştı, dolayısıyla ağustos ayındaki tabloda bu açıklamanın bir etkisi yok.
Dolayısıyla eylül ayında neler olduğunu doğrusu merak ediyoruz. Özel sektör dış krediye daha da yüklendi mi, yoksa biraz olsun kaygı duyup her ne kadar “Pozisyon kapatmayın, zararlı çıkarsınız” dense de, pozisyon kapatmaya yöneldi ve kredisini aşağı çekmeyi tercih etti mi, bu durumu eylül ayı verileri açıklandığında göreceğiz.
Sekiz ayda 28 milyar artış
Özel sektörün kısa vadeli dış borcu yılın ilk sekiz ayında 21.5 milyar dolar arttı. Uzun vadeli borçtaki 6.7 milyar dolarlık artışla birlikte özel sektörün toplam borç artışı 28.2 milyar doları buldu. Özel sektörün toplam dış borcu daha önce yıllık bazda iki kez bu yılın ilk sekiz ayındakinden daha fazla artmıştı. 2003-2013 dönemini kapsayan son 11 yılda özel sektör borcunda yıllık bazda en hızlı artış 2006 ve 2007 yıllarında yaşandı. Özel sektör borcu 2006’da 36.4 milyar, 2007’de ise 40 milyar dolar arttı. Bu yılın ilk sekiz ayındaki artış da, biraz önce aktardığımız gibi 28.2 milyar doları buldu. Eğer ilk sekiz aydaki artış, aynı hızla sürerse, özel sektörün dış borcundaki artış bu yıl rekor kıracak ve 40 milyar doların da üstüne çıkacak demektir. Şimdi merak edilen, yine biraz önce dile getirdiğimiz gibi eylülde, daha genel söylersek son dört ayda nasıl bir eğilim yaşanacağı. Kurlardaki ve dünyadaki genel gidişata bakılarak ve bu çerçevede FED’in bir gün mutlaka tahvil alımını azaltacağı gerçeği göz önünde bulundurularak nasıl bir tutum takınıldığı ve takınılacağı merak konusu.
Yeni bir rekor kırıldı
Özel sektörün dış borcu ağustos sonu itibariyle 110.1 milyarı kısa vadeli, 145.8 milyarı da uzun vadelilerden oluşmak üzere 255.9 milyar dolara ulaştı. Bu rakam, özel sektörün dış borcunda şimdiye kadar kaydedilen en yüksek düzeye işaret ediyor. Özel sektörün dış borcu 2002 sonunda 43.1 milyar dolar düzeyinde bulunuyordu. 100 milyar dolar sınırı 2006’da, 200 milyar dolar sınırı ise 2011’de aşıldı. Şimdi koşar adım 300 milyar dolara doğru yol alıyoruz. Bu sınırın da, bir kriz yaşanıp borç stokunda bir geri dönüş olmazsa 2014’te aşılacağı kesin gibi görünüyor.
Ağustostaki durum
Özel sektörün dış borç stokunda her ne kadar ilk sekiz ayda 28.3 milyar dolar artış yaşanmışsa da, bu artış ağırlıklı olarak ilk altı aylık dönemde ortaya çıktı. Son iki ayda, özellikle de ağustostaki artış görece çok düşük kaldı. Özel sektörün toplam dış borcu ağustos ayında 1.1 milyar dolar arttı. Ağustosta kısa vadeli borç 1.5 milyar dolar artarken, uzun vadeli borçta 396 milyon dolarlık gerileme oldu. Kısa vadeli borçta da ticari kredilerde yaşanan gerileme dikkati çekti. Özel sektörün kısa vadeli ticari kredi borcu ağustos ayında 1.5 milyar dolara yakın azaldı. Buna karşılık, ticari kredi hariç kısa vadeli kredi borcunda 2.4 milyar dolarlık artış oldu. Yurtdışı yerleşiklere olan Türk Lirası ve döviz cinsi mevduat gibi yükümlülüklerde ise ağustos ayında 590 milyon dolarlık artış kaydedildi. Böylece, kısa vadeli borç 1.5 milyar dolar artmış oldu.