Makam koltuğu dediğimiz şey, Kibir konforu için şeytanın dekore ettiği ceylan derisi bir takozdur muhterem”
Adı Mustafa Bıçakçı...
44 yaşında
Ayakkabı boyacılığı yapıyor
Gümüşhane’nin Torul ilçesinden...
***
Hayatında hiç ütülü gömlek giymedi Mustafa...
Ve hiç kravatı olmadı.
***
Torul’da anne ve babası ölünce çareyi Trabzon’a göç etmekte buldu.
Terminal civarında ev tuttu.
Birkaç gün sonra ise evi hırsızlar tarafından soyuldu.
***
Başka bir yerden ev tutayım dedi Mustafa...
Ama ne çare!
Cep delik, cepken delik...
***
Gel zaman git zaman derken sokaklarda yaşamaya başladı Mustafa.
Tıpkı bir süre önce yine soğuktan korunmak için Terminal binasına sığınan ve orada can veren ‘Berbat Süleyman’ lakaplı Süleyman Albayrak gibi...
***
Gümüşhaneli Mustafa, soğuk hava ile mücadele edemeyeceğini anlayınca son çare olarak aklına 1981 tarihinde Nemlizadeler tarafından yaptırılan tarihi Değirmendere köprüsü geldi.
Köprünün bir gözüne baraka inşa etti.
İçine bir döşek atan Mustafa, Duvara da rahmetli annesi ile çekilmiş fotoğrafını asmayı ihmal etmedi.
***
Mustafa’nın hikâyesi böyle...
Gelelim bizim hikâyemize!
***
Daha birkaç gün önce berbat Süleyman’ı öldürdük.
O ölürken, biz kameralara bakıp, kalabalık şeyler söylemekle meşguldük.
Şimdi aynı kaderi Mustafa yaşıyor.
Ama o ölmemek için direniyor.
***
Buradan Trabzon Valisi Abdil Celil Öz, Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu ve Gümüşhaneliler Derneği Başkanı Murat Atasoy’a sesleniyorum.
***
Makam koltuğu dediğimiz şey, Kibir konforu için şeytanın dekore ettiği ceylan derisi bir takozdur muhterem.
Kim üzerine oturursa otursun, kendini nefsi ve egosuyla mücadele etmek zorunda kalacağı bir savaşın içinde bulacaktır.
Aslolan şey ise, bu savaşta kaybedenlerden olmamaktır.
***
Peki bu savaş nasıl kazanılır?
Cevabı gayet net!
Allah’ın toprağının hepimizi gömmeye yetecek büyüklükte olduğunu idrak edebilelim yeter!
Çünkü bunu idrak etmek, bizi adım adım Mustafa’ya götürecektir.
Hadi hep birlikte harekete geçelim
Mustafa bizden icraat bekliyor.
***
Eyvallah!