Trabzonspor’un Alanyaspor ile karşılaşacağı Ziraat Türkiye Kupası grup maçı öncesinde, gün içerisinde gelen “Eren Elmalı’nın Galatasaray’a satıldığı” haberi şehirde maçı bir anda ikinci plana atan bir hareketlilik yarattı. “Olurdu, olmazdı; iyi oldu, kötü oldu” tartışmalarının neticesinde baktık ki Şenol Güneş, Eren Elmalı’nın satıldığını kanıtlarcasına sol beke Arif Boşluk’u yerleştirmiş.

Kanaatimce, değerini bulan her futbolcu satılabilir. Ancak burada akıl tutulmasına neden olan konu, Eren Elmalı gibi A Milli düzeydeki bir sol bek oyuncusunun Trabzonspor’un ezeli şampiyonluk adayı bir takıma satılmasının kabul edilebilir bir durum olmamasıdır. Trabzonspor, Eren Elmalı’yı satmak isteyebilir ve satabilir de; ancak bu takım Galatasaray, Fenerbahçe ya da Beşiktaş olamaz, olmamalıdır. Yurt dışına sat, ikinci lige sat, kimse bir şey demez; ancak Galatasaray’a satılması, kafalarda oluşturulan bir komplo senaryosunun gerçekliğini ortaya çıkarıyor.

Bunu da zamanı gelince konuşuruz.

Gelelim gecenin maçına… Vallahi, ne yalan söyleyeyim; televizyon başında ilk yarıyı izlerken uyuyakalmışım. Uyandıktan sonra sosyal medyadaki yorumlara baktım, bütün Trabzonspor taraftarları da aynı akıbeti yaşamış. Kimse ne izlediğini anlayamamış. Keçiboynuzu kemirmek tadında geçen bir ilk yarının ardından, ikinci yarıda Trabzonspor’un ilk yarıdaki istemsiz, sistemsiz ve sıkıcı oyunundan futbolcular da bunalmış olacak ki bireysel anlamda yeteneklerini ortaya koyarak attıkları üç golle maçı kazandılar.

Keşke lig maçında alsak bu puanları.

Her zaman dediğim gibi, Trabzonspor’un her bir futbolcusu bireysel anlamda yetenekli ve kaliteli oyuncular. Ancak ligde yaşadıkları kötü sonuçların nedeni, bu oyunculara bir oyun şablonu ve organizasyonu sunulamaması. Demode ve çağ dışı bir oyun anlayışıyla, Şenol Güneş dün geceki Ziraat Türkiye Kupası maçından üç puan aldı ama asıl maç, Antalyaspor ile hafta sonu oynanacak lig maçı. Ligdeki takımlar, Ziraat Türkiye Kupası’nda oynadıkları gibi oynamıyorlar. Görelim bakalım ne olacak.