Bazı iddialar vardır ki bunlar elle tutulamaz ve de gözle de görülemez. Fakat literatürde bu iddialara “Komplo teorisi” denilip geçilir.
İşin kolaycılığı budur. Kimseyi ismen suçlayamazsınız ve sonuçta “Bana göre” tabirini kullanıp işi atlatabilirisiniz. Şimdi bende yaklaşık iki hafta önce Doğukaradeniz bölgesinde boydan boya görülen ve 24 ayrı yerde tüm Doğukaradeniz bölgesini etkileyen yangınlardan bahsedeceğim. Benim iddiamdan daha basitini, birileri hemen falanca terör örgütü üzerine salladı, onlar da kelepir eylem cuup diye balıklama sahiplendiler. Zahmetsiz, risksiz ses getiren bir eylem olarak hanelerine geçtiler. Ne yakalanan var ne de “Ben yaptım” diye ortaya çıkan birisi. “Falanca terör örgütü”. E ne anladın? Cevap kolay, top yuvarlak dedik ya “Bana göre”. Şimdi ben de size aklınızı karıştıracak sonuçta hiç te yabana atılmayacak bir sebep ortaya süreceğim.
Bu sebep falanca terör örgütünün 24 ayrı yerde yangın şeklinde eylem ortaya koyduğu iddiasından daha da akla yatkın hatta ilmen mümkün olabilecek bir uluslar arası eylem tarzını anlatacağım.
Ormancı dostlarımız zaman zaman ikaz edereler. “Ormanlık alandan geçerken orman sahalarının kenarına suyunu veya meşrubatını içtiğiniz şişeleri bırakmayın”. Peki niye? Diye sorguladığınızda “Şişelerin diplerinin kalın tarafı mercek görevi görür. Rastgele bir açıdan düşen Güneş ışığının kırılma noktası o şişenin mercek odak noktasına bir kuru dal, yaprak veya ot denk gelir ise, al sana yangın başlangıcı. Hani çocukların ellerine bir mercek geçtiğinde oyun olsun diye kâğıt veya kibrit kafası yaktıklarını hatırlayın. Haaa, o sıralarda da havalar kurak gitmiş sıcak rüzgâr esintisi de var ise buyurun cenaze merasimine. Peki konuyu şimdi kendi komplo teorime veya iddiama bağlıyorum. Uzayda bir sürü suni peykler(Uydu) dolaşıyor. Bu peyklerden birisi istediği zaman istediği yerin kendisine olan uzaklığını laser aracılığı ile gözükmeden çaktırmadan hesap edebilir mi? Düşünmeyin, eder, eder bal gibi de eder. Adamlar falanca yere filanca yükseklikten bir bomba, füze fırlatırken bunları hesap ediyor mu? El-cevap; Evet. Hah, o zaman da bir suni peykten odak uzaklığı bilmem kaç kilometre olan bir süper mercek veya yansıtıcı içbükey ayna yerine kaim bir optik araç ile bu sahil boyunca bu ormanlık alanlara veya herhangi bir bölgeye bir “provakatör devlet” sırf denemek için bir gönderme yapabilir mi teknik olarak? Düşünmeden cevap vereyim “Evet yapar, çok ta basit”. Gereğinde istediği ülkenin stratejik tesislerini, askeri üslerini, cephaneliğini de bu usulle yakar mı yakar.
Peki, bırakın bunu, Laser ile bir yerde kesik, dikim, yangın ve tahribat yapmak mümkün mü? Tıp alanında dahi mümkün. O zaman haydut devletin birisi sırf Türkiye’ye veya bir başka ülkeye göz dağı vermek için böyle bir teknolojiyi ileride “İcab-ı halde kullanılmak üzere” yapar mı yapar. Buyurun şimdi size geçenlerdeki 24 ayrı yerde çıkan Doğukaradeniz yangınlarının aynı anda çıkış sebebi. Merak etmeyin birilerinin bu denli yaygın yangınları bir terör örgütüne mal etmesinden daha da kolay ve mümkün “Komplo teorisi” veya “İddası” diyebiliriz.
Ne dersiniz?....Bilim kurgu gibi ama olmayacak iş te değil yani.