12 Mart 1921 tarihi bizim için -ulusumuz için- önemli bir gündür. Çünkü o gün ulusumuzun bağımsızlığını dile getiren marşımız Hamdullah Suphi tarafından  mecliste defalarca okunmuş, meclis üyeleri ayakta dinlemiş ve yürekleriyle alkışlamışlar ve marşımızı kabul etmişlerdir..

Bizler, çocukluğumuzda, gençliğimizde hatta orta yaşlarımızda bir yerlerde İstiklal Marşımız okunduğunda kıpırdamadan durur ona, bağımsızlığımıza, bayrağımıza saygı gösterirdik. Bu yaklaşım bir coşku bir duygudur. Kurtuluş Savaşı’na katılan ve ülkesini emperyalist güçlerden temizlemek için savaşan Anadolu halkı, kanla yazılan marşımıza saygı duydu. 

Çünkü Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı Anadolu’da yaşayan tüm insanlarımızın gurur duyduğu bir marştır. Zamanla hain eller, dışarıdan beslenen vatan düşmanları, marşımız söylenirken ayağa kalkmamaya başladılar. Ulusal bağımsızlık istemeyen veya ülkeyi bölmeyi amaçlayan bu hain güçler hala marşımıza karşı sevgileri olmadığı gibi ayırımcılıklarını sergiliyorlar..

İstiklal Marşı’mızın kabul tarihinden de belli olacağı gibi marşımız, Kurtuluş Savaşı ortalarında yazılmıştır. Genelkurmay Başkanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı’na başvurarak, tüm uygar ülkelerde olduğu gibi askere ve halka heyecan verecek bir ulusal marşımızın olmasını, bunun için gereken girişimlerin yapılmasını istemiştir. Güfte için geniş katılımlı ücretli bir yarışma düzenlenmiştir. Yarışmaya 700’den fazla şiir katılmış ama hiçbirisi ödüle layık görülmemiştir.

Mehmet Akif Ersoy, ödül karşılığı İstiklal Marşı’nın yazımını doğru bulmamış ve  yarışmaya katılmamıştır. Yarışmaya uygun eser bulunmadığı için ilgililer, “Çanakkale Destanı” şiirini yazan Akif’ten, isteğe uygun bir şiir yazmasını istemişler. Uygun bulunursa kendisine ödül verilmeyeceğini bu arada kendisine iletmişler.

İstiklal Marşımızda Türk ulusunun tarihi karakteri olan özgürlük ve bağımsızlık aşkı dile getirilmektedir. Mertlik, kahramanlık duygularına yer verilmektedir de..

Mehmet Akif, bu coşkulu şiiri yazmada hiç zorlanmamıştır. Çünkü:
*Kendisi Kurtuluş Savaşı içindedir ve o ruhu bizzat yaşamaktadır.
*Şair, Türk tarihini çok iyi bilmektedir. Ulusal yapımıza İslam Dini’nin katkılarını da en iyi  bilen kişilerdendir..
Marşımız, tarihimizi, derin kültürümüzü, manevi bilincimizi ön plana çıkararak yazılmıştır. Ulusal hasletlerimizi çok iyi sergileyen benzersiz bir eserdir de. Türk Milleti ve Türk Ordusu adına yazılmış bu eser, evrensel bir bildiri, ulusal anttır.
95 yıl önce 12 Mart 1921 günü mecliste okunarak ve alkışlar arasında kabul gören bu ölümsüz eseri şair Türk ulusuna armağan etmiştir. Beğenmeyenlere ise, “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı’nı yazmayı nasip etmesin” diyerek kendinin de ulusal bağımsızlığa aşkını ve duygusunu dile getirmiştir.

Tüm şiirlerini “SAFAHAT” isimli kitapta toplamış ama İstiklal Marşımızı bu esere koymamıştır. Sorduklarında, “İstiklal Marşımız benim değil ki o Türk milletine aittir” yanıtını vermiştir.

Şairimiz Mehmet Akif, Türk milleti sana minnettardır.