Trabzon Gazeteciler Cemiyeti...

Amacı; gazetecilik mesleğini geliştirmek ve gazetecileri meslekleri dahilinde maddi ve manevi yönleriyle ilerletmek ve yüceltmek.

Bunu, tüzük söylüyor.

Ama iş icraata gelince olay hiç de öyle değil.

Meslek sahipsiz, üye önemsiz!

***

Mesleğin çukura düşmüş halinden kurtulması adına hiçbir adım atılmadığı gibi üyenin önemsizliği de ayyuka çıkmış durumda.

Üyenin ve alın terinin uğradığı maddi/manevi haksızlıklara tepki gösterilmiyor artık.

Üyeye ne işten ayrıldığında bir ‘geçmiş olsun’ mesajı, ne de bir göreve başladığında ‘hayırlı olsun’ tebriği dahi çok görülüyor.

Sadece bayramdan bayrama ağızlara çalınan bir parmak bal!

***

Gazeteciliğin en özel günleri ise, cemiyet eli ile iktidarın kurduğu masalara meze edilmiş durumda.

***

Cemiyetin halihazırda düzenlediği bir tane etkinliği var.

O da; olmasa dahi iyi dedirtecek cinsten.

Çünkü cemiyet yönetimi bu işi de eline yüzüne bulaştırıyor her yıl.

Üyelerin kaynaşması ve de meslek duayeni Orhan Kaynar’ın unutulmaması hedefi ile her yıl santra yapan turnuva, sonunda küskünlük ve kırgınlıkların buluştuğu saha olarak hafızalara kazınıyor.

Bu yıl da aynı olay yaşandı.

***

Düzenlenen turnuvaya biz de Sonnokta ekibi olarak katıldık.

Keşke katılmaz olsaydık!

Sebebi mi?

Anlatayım, okuyun...

Meslektaşların birlikteliği adına organize edilen turnuvanın ilk maçında rakibimiz Ortahisar Belediyesi Basın Bürosu çalışanları idi.

Ancak gördük ki sadece takımın adında kalmış basın.

Sahada, Belediye Başkanı korumasından tutun da meslekle uzağından yakınından ilgisi olmayan çokça isim.

Cemiyet düzenlediği bu turnuvada demek ki hiçbir hassasiyete dikkat etmiyor. Tabiri caizse gelen geçen herkes gazetecinin karşısında sahada yer alabiliyor. Sahaya çıkması yetmezmiş gibi gazeteciye ‘kafa’ bile atabiliyor.

***

Cemiyet, bu isimlerin sahaya sürülmesine göz yummasının yanı sıra yaşanan bu olayın ardından da ne yazık ki hiçbir şey yapmıyor.

Yapamıyor desek daha doğru olur gerçi!

Sadece bu olaya karışan oyuncunun turnuvadan ‘men’ edildiği açıklanıyor.

Yarıda kalan bir maç ile ilgili dahi haklı kararı verme erdemi gösterilemiyor.

Nasıl gösterilsin ki!

***

Bu olaylar yaşanırken ise saha kenarında ne Komite Yetkilisi, ne Cemiyet Yönetim Kurulu Üyesi, ne de bir Cemiyet çalışanı yer almıyor.

Bu bile işe ne kadar önem verildiğinin çok açık göstergesi.

***

Yaşananlar sorgulandığında ise yönetim kurulu üyeleri turnuvanın maliyetinin, sorumluluğunun, sıkıntılarının arkasına saklanarak kendilerini haklı çıkartmaya çalışıyor.

Bu da ayrı bir pişkinlik konusu!

Sanki o yönetim kuruluna silah zoru ile sokulmuşlar gibi.

***

Demem o ki; düzenlenen sıradan bir etkinlikte bile üyesinin hakkını savunamayan bir Cemiyet’ten ahmak gibi, mesleğe katkı sunmasını bekliyoruz.

Cidden, çok şey istiyoruz!