Müsabakanın 32.dakikası, topla oynama yüzdeleri Trabzonspor % 74,Akhisarspor % 26 olarak aktarılırken, Akhisarspor 1-0 önde idi. Pozisyon olarak, Trabzonspor 3. dakikada Yusuf Yazıcı’nın kalecide kalan, 6.dakikada da ise Castillo’nun auta ve bir de 10 dakikada Joa Pereria’nın kaleci de kalan şutları vardı. Yani 10 dakika içerisinde gol olabilecek ancak olamayan 3 pozisyon yakalayan Trabzonspor’a karşı, bu dakika içerinde topa Trabzonspor’un sahip olduğu sürenin yaklaşık 1/3 kadar sahip olan Akhisarspor ise yakaladığı iki pozisyonun birini gole çevirme becerisini gösterdi.
İkinci yarıya Yusuf Yazıcı N’Doye değişikliği ile başlayan Trabzonspor gol yollarında çeşitlilik oluşturma düşüncesi 58. dakikada gerçekleşti. Bu dakikada N’Doye topu alışı ve vuruşu ile golcü olduğu mesajını verdi.
Ancak, oldukça güçsüz olan bir takım görüntüsü veren Akhisarspor karşısında maçın büyük bir bölümünde yenik oynamak Trabzonspor’la örtüşen bir oyun biçim değil.
Savunmada yerleşme organizasyon hataları yapan, orta alanda dirençsiz bir oyun oynayan, hücumda ise tesadüfen gelişebilecek toplar ile gol bulmaya çalışan takımlara karşı geliştirilecek oyun tepkisi vermek özelliğine bir an önce kavuşulmalıdır. Böyle bir anlayışta olan takıma karşı bile orta alanda yapılan hatalı paslar kendi kalesinde pozisyon olması iyi bir görüntü değildir.
Hugo Rodellega gol atma yetersizliğini gidermek için alındı ama oyun biçimi Hugo için geliştirilemedi.
Bir an önce Hugo’nun golcülüğünü öne çıkartan oyun biçim geliştirilmelidir. Yoksa Hugo kaybedilir.
Yusuf Yazıcı’nın ikinci yarı oyundan alınmasına sempati ile bakamıyorum. Eğer geleceğin takımı inşası söz konusu ise temel olacak oyuncuları korumak, kollamak lazım sayın hocam.