Fındık fiyatları her yıl olduğu gibi bu aylarda Karadeniz Bölgesi’nde başlıca konu olmaktadır. Her köşe başında ya da her kahve ve çay ocağındaki sohbetlerde mutlaka bu konu olur.

Tabi ki bu konunun olması doğaldır.

Çünkü birçok aile giderlerini fındığa göre hesapladı. Aileler bazen elde kalem kağıt hesap yapıp, açık var mı yok mu öğrenmeye çalışıyor.

Kimileri devlete kimileri farklı yerlere suç bulmakta. Genel bir tabirle boş alan olduğu için atıp tutmak serbest. İşin aslına varan yok.

Bu serüven şimdi mi yoksa zamanla gelen bir sorun mu? Burayı irdelememiz gerekir.

Farklı bir pencereden bakarsak, neden fındık fiyatları yabancı bir firmanın dudaklarının arasında?

Evet, neden fiyatları biz belirleyemiyoruz?

Neden bizim yetiştirdiğimiz, bizim büyüttüğümüz, bizim topladığımız ürünün fiyatını başkaları belirliyor?

Fındık satmaya gideceksin orda kaç TL, yok bu hafta şu açıklama yapacak, olmadı gelecek hafta derken yıl boyunca verilen emeklerimizi hiç bilmediğimiz, hiç görmediğimiz ya da bu vatana hiç bir faydası olmayanların bir kelimesine neden bırakıyoruz?

Hiç bu açıdan düşünebiliyor muyuz? Bizlere ilkokuldan beri öğretmenlerimiz fındığı dünyada en çok yetiştiren, üreten ülke olduğunu söylerdi. E

vet bu değişmedi. Hala dünyada fındık üretimini yüzde 80-90 ile Türkiye yapmaktadır. Ne acıdır ki fiyatını biz belirleyemiyoruz.

Burada işler bizlere, yani belirli kurumlara, derneklere ve fındık için oluşan diğer yapılara düşmektedir.

Medya önüne çıkıp fiyatlar böyle olmamalı diye demeç vermektense yapılandırma yapılmasına ön ayak olunmalıdır.

Fabrika kurulacaksa fabrika kurulmalı. İhracatı yapılacaksa ihracı yapmamız gerekir.

Gerekirse üreticilerin de içinde olacağı bir girişime öncülük edilmelidir. Fındık üreticisinin de fındığı sırtındaki yük değil de sahip çıkacağı bir ürün olarak görmesi sağlanmalıdır.

Yoksa fındıktaki sütün kaymağını başkaları yemeye devam eder bizlerde kahve köşelerinde dedikodusunu yapar dururuz.

Bizler bu vatan için canını seve seve veren insanlarız. Bunu yapan bizler bu vatanda yetişen ürünlerin de zayi olmasını istemeyiz tabi ki.

Burada her kime görev düşüyorsa gerekeni yapacağına inanıyoruz, inanmak istiyoruz.