Bir şehir düşünün tüm kimliğiyle birliktelik, beraberlik ve bütünlük sağlamış olsun. İç sahada oynadığı tüm maçlarda yalnız ve yalnız o şehrin takımını tutsun. Bir şehir düşünün futbolla yatıp, futbolla kalksın. Bir şehir düşünün şartlar ne olursa olsun takımını yalnız bırakmasın, iyi günde de kötü günde de takımının yanında olsun. İşte o şehir. TRABZON’dur...
Ekip birlikteliği diye başlık attım, niyemi! Yönetiminden futbolcusuna, çalışan profesyonelleriyle, taraftarlarıyla, seyircisiyle zaman zaman doğru yolu göstermek için eleştiren medyasıyla bir ekip olduklarını bırakın Trabzon’da değil, tüm Türkiye’de, Avrupa’da bir ekip birlikteliği olduğu ispatıdır.
Bu sezona sıkıntılarla başlayan, borçlarla uğraşan, oyuncu transferleriyle ilgilenemeyen, eldeki oyuncuların bazılarıyla parasal sıkıntıdan dolayı yollarını ayıran, şehrin bütünlüğüne uymadıkları için yolların ayrıldığı oyuncular, sakatlanıp sezonu kapayan oyuncular, yine sakatlanıp uzun süre karodan uzak kalan oyuncular, altyapıdan üste çıkan oyuncular, sıkıntılarla boğuşan, transfer yasağı gelen bir takım olan, ekip birlikteliğinden dolayı yoluna emin adımlarla devam etsin. Bunların altında yatan bir neden ekip birlikteliği ve inanmışlıktır.
İnanmışlık diyince aklıma en önemli örnek olarak Trabzonspor gelmektedir.
Başkanıyla, yönetim kurulu üyeleriyle birlikte yüksek masraflardan kaçmamak, harcamaları kısarak, hem borçları ödeyerek, hem de kulübün bünyesindeki imkanlarla ücretlerini ödemek için fedakarlıklar yapsınlar. İşte bunun adı bir ekip birlikteliğidir.
Şimdi Trabzonspor’un bir hedefe kalmıştır bu sezon için. Avrupa hedefi bunun içinde başlığımda olduğu gibi ekip birlikteliğini öne çıkararak bu hedefe kilitlenmemiz gerekir.
Bu hedef için Ünal hoca ve ekibine destekten kimsenin kaçmaması, olayın içine daha çok girerek bu hedefi yakalamaktır.
Haydi Trabzon, haydi Trabzon sevdalıları. Daha çok Trabzonspor’a destek olmaya...
Başka Trabzonspor yok tek hedef Avrupa...
Başarılar Trabzonspor.