Yapılan bir araştırma, vicdan azabı çekmeye yatkın, fedakâr yapılı insanların daha çok evhama kapıldığını ve depresyon geliştirme olasılıklarının yüksek olduğunu kanıtladı. Evham-vicdan girdabına sürüklenen kişiler kendilerini yıpratmaya açık.
PsikoNET Psikoterapi ve Eğitim Merkezi tarafından yapılan bir araştırma ile, “fedakârlık, dayanıksızlık, cezalandırıcılık, kuşkuculuk, karamsarlık” gibi düşünce kalıplarının daha üst bir başlık altında toplandığı ortaya çıktı. Araştırmanın yöneticisi Psikiyatrist Dr. H. Alp Karaosmanoğlu çalışmalarını şöyle özetledi: 800 kişilik psikoterapi danışanı üzerinde yaptığımız araştırmaya göre bu tip kavramlar, aynı insanda bir arada görülebiliyor ve oranı da küçümsenecek gibi değil. Kısacası biri varsa diğeri de olabiliyor. Örneğin aşırı fedakâr bir kişi, kolayca karamsarlığa kapılıp, dayanıksız bir yapı sergileyebiliyor.
Bu yapılar yan yana koyulduğunda, fedakârlık ve cezalandırıcılık "vicdan" kavramına; dayanıksızlık, karamsarlık ve kuşkuculuk şemaları da "evham" kavramına denk geliyor.
Araştırmanın sonucuna göre, iki yapısı (evham-vicdan) yüksek olan kişilerin endişe ve depresyon geliştirme olasılıkları yüksek. Evham-vicdan kapanına kısılmış kişilerde halk arasında panik atak olarak bilinen endişe ataklarından yaşama olasılığı da yükseliyor.
Evham ve vicdan arasında sıkışanlar: Tehlikeler sizi bekliyor!
 Evhamlı insanlar ise kendiliğinden bir kötü olayın belirme tehdidiyle, içlerinde mücadele ediyorlar. Sonuç: huzurdan uzak bir yaşam olarak karşılarına çıkıyor. Kişi bu konulara aşırı ilgi gösteriyor. “Adaletsiz” bulduğu hastalıklar veya korktuğu başka olayların başına gelmemesi için aşırı çaba gösteriyor. Evham ve vicdan kavramları yan yana konduğunda Freud'un süperego denilen kavramına çok yakın bir yapı oluşuyor. Yapılacak davranışın toplumsal şartlara, ahlak gibi kavramlara uygunluğu belirlenip, ona göre hareket sağlanıyor.
Bu yapısı belirgin olan bireyler bir şeylerin kötü gidebileceğine inanıyorlar ve böylelikle kaygı bozukluklarının temelini oluşturuyor.