Gazeteciler, gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdır.
Kemal Atatürk.
10 Ocak Gazeteciler Günü, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nca verilen sabah kahvaltısıyla kutlandı. Gazeteler veya gazeteciler zor şartlar altında önemli sorunluluk üsleniyorlar. Demokratik kültürün gelişmesinde, vatandaşların sağlıklı ve doğru bilgi edinerek tercih yapmalarını sağlarlar. Basının görevi taraf tutarak değil, topluma doğru bilgileri ulaştırmaktır. Basın, vatandaşlarımızın gören gözü, işiten kulağı ve söyleyen dili olarak çağdaş demokrasilerin en temel unsurlarından biridir. Bu nedenle vatandaşların arasında bir köprüdür.
Evet, gazetecilerin gününde bizlerde yerimizi aldık. Yapılan konuşmalarda Trabzon’da güçlü bir basın olduğu vurgulandı. Kabul ediyoruz, kutluyoruz ve övünüyoruz. Ancak, Trabzon’da yaşanan sen ben kavgası basının içine de girerek birbirlerinin kurdu olma durumuna gelmiştir. Çalışan gazeteciler, çalışmayanlar ve internetçiler diye ayrışmalara kadar bu önemli meslek yara almaktadır. Emekli olan arkadaşlarımız, halkına ve ülkesine hizmet için eline kalem almış gazete köşelerinde zamanını ve tüm gücünü harcarken hangi sıfatta bulunuyorlar?
Günümüzde gazeteler veya gazeteciler, ikiye ayrılmış durumda. Gerçekleri yazan, araştıran, aldığı haberi doğru olarak okurlarına ve halkına ulaştıranlar yanında, birilerinin suflörlüğünü yapan, şahsi çıkarları uğruna kalemini kiraya veren gazeteciler türedi. Gazetecilik acı çekenlerin acısını, acı çekmeyene duyurma mesleği olarak tarif eder Necati Doğru! Bir başka önemli gazeteci Necati Zincirkıran “Gerçek gazetecilik kolay iş değildir.” der. Önce adam gibi adam olmayı gerektirir. Gerçekleri bulup çıkarmak, yazmak ve yayınlamak cesaret işidir.
Ulu Önder Atatürk’ün söylemleriyle bu duayen gazetecilerimizin ifadelerinde kaç gazeteci var acaba? Belediye Başkanımızın konuşmalarında doğru eleştirilere açık olduklarını vurgulamasını gönülden alkışlıyoruz. İki bin yirmi yılının projeler yılı olacağını söyledi. Bu söylemler bizlere atmış bir projeyi hatırlatır gibi geldi. Sosyal medyayı sıkılmadan takip ettim. Kişilere takılmalar ve göndermeleri üzülerek okudum. Trabzon basını bu söylemleri kesinlikle hak etmiyor. Gazete kuruluşlarına büyük görev düşüyor.
Bir konuya da değinmeden edemeyeceğim. Trabzon Gazeteciler Cemiyetinin kongrelerinde böylesi kalabalık görülmezken, kahvaltıya davet edilenler nasıl çağrıldı? Tüm gazetelerin kadrosu ve köşe yazarlarının toplamı belli iken kimlere davetiye çıkarıldığı bizlere ayrımcılığı anımsatıyor.
Yine de demokrasi köprüsünü kuran tüm gazetecilerimizin gününü içtenlikle kutluyorum.