Trabzon’da 1975 yılından 2013 yılına kadar geçen 38 yıllık süreç içinde 600 bin insanın göç ettiğini, nüfusun bugün 1 milyon 315 bin olması gerekirken 750 bin olduğunu dile getirmiştim bu köşeden..
Trabzon’un en ciddi sorunu göç konusundaki yazım üzerine gelen tepkiler aslında bu konunun ne kadar irdelenmesi gerektiğini ortaya koydu..
Bir sor bin ah işit misali...
Göçün ne olursa olsun önüne geçmek zorundayız..
Bir okurumuz aşağıdaki maddelerin acilen hayata geçmesi gerektiğini vurguluyor..
1-Demiryolu
2-Havaalanı 2. pisti
3-Güney Çevre Yolu
4-Yeni Organize Sanayi Bölgeleri
5-Tersane
6-Teşvik
7-Zigana Tüneli
8-Lojistik Merkez
9-Boztepe Teleferik
10-Sahil Yolu Raylı Sistem
11-Akyazı Stadı
12-Çimento Fabrikasının Kaldırılması
13-Büyük Sanayinin Yerinin Değiştirilip Bu Alanın Halka Açılması
14-Avni Aker, Yavuz Selim, Numune Hastanesi, 19 Mayıs ' ın alanı için projeler düşünülmesi
15-Kalepark' ın Halka Açılması
16- Boztepe Piknik Alanı' nın rehabilitasyonu
Çok net bir şekilde çözümü ortaya koymuş..
Trabzon’un gelecek yıllarda vizyonu ve misyonu açısından bu projelerin hayata geçmesi çok önemli..
Ve daha ötesi Trabzon artık kabuğunu kırmalı..
Dünyaya açılmalı..
Ufkunu geniş tutmalı..
Trabzon etkinlikleri Ankara-İstanbul’da değil yurt dışında yapılmalı..
Dünya bizi tanımalı,dünya bize inanmalı..
Ne yaparsak yapalım eğer penceremiz dış dünyaya kapalıysa yapacak bir şeyimiz kalmaz.. Trabzon bu anlamda kendi elindeki değerleri devreye sokmalı.. Yeşilinin,denizinin,yaylaların ve kültürünün kıymetini çok iyi bilmeli.. Trabzon üzerine yazılan her yazının bu şehre ne getirip ne götüreceğini bilmek gerek.. Kendi içimizde ne kadar barışık bir şehir olduğumuzu, ne kadar birlikte işler yapacak kadar samimiyetimiz olduğunu şöyle gözden geçirelim..
Trabzon’u sevmek, Trabzon aşığı olmak demek, şehrine ihanet etmemeyi öğrenmekten geçer...