Ülkemizde 1980’li yıllara kadar sürekli azalan ve verim kaybına uğrayan ormanlar artık azalmamakta ve hatta verim ve alan yönünden sevindirici gelişmeler de yaşanmaktadır.
Bu gelişmeleri birkaç önemli nedene dayandırmak olanaklıdır.
* Son 30 yıl içerisinde doğrudan ormana muhtaç kırsal nüfus ve özellikle de orman köylerindeki nüfus ciddi şekilde azalmıştır.
* Nüfus azalmasına bağlı olarak ormanlar için zararlı olabilecek hayvan varlığı da azalmıştır.
* Kentsel alanlarda doğal gaz kullanımının yaygınlaşmasıyla kömür ve odun ihtiyacı oldukça azalmıştır.
* Son 10 yıl içerisinde kırsal alana kömür yardımı yapılması da özellikle orman köylülerinin odun ihtiyacını oldukça düşürmüştür.
Bütün bunların bir sonucu olarak orman alanlarında ve ormanların verim gücünde muazzam artışlar yaşanmıştır.
Ancak bu olumlu tablo rasyonel politikalarla desteklenememektedir.
Gereksiz yere ülkemiz hala odun dışalımı yapmaktadır.
Kendi orman kaynaklarımız, sadece ormanların ihtiyacı olan bakım uygulamaları yapılarak elde edilecek ürünlerle kendi ihtiyacımızı karşılayacak bir yeterliliğe sahiptir.
Ormanlarımıza “bakım” yapılarak verim daha da artırılabilir.
Böylece dışsatım olanakları bile ortaya çıkabilir.
Bunun için yapılması gereken orman işletme şefliklerinin yaklaşık 20 bin hektar olan sorumluluk alanlarını; 5 bin hektar düzeyine düşürmektir.
Orman işletme şefliği sorumluluk alanı, Almanya’da 1600 ha. veya Fransa’da ise 1200 ha.dır.
Buralarda resmi görevliler sorumluluk alanlarında yer alan özel ormanların da denetimini
yapmaktadırlar.
Bu nedenle ülkemiz için 5000 hektarlık işletme büyüklüğü yeterli olacaktır.
Böylece atama bekleyen en az 3 bin orman mühendisine kadro vermek suretiyle hektarda yaklaşık 60 m3 olan ülkemiz ormanlarının ağaç serveti miktarını dünya ortalaması olan 100 m3’e çıkarmak olanağı elde edilebilir.
Bu arada üretim artar, istihdam artar, katma değerler üretilir, ülke ihtiyacı karşılanır, dışsatım olanakları ortaya çıkar.
Bu mühendislere ormanlarımızın, ülkemizin ihtiyacı var.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın ciddi bir dönüşüm projesi ile ormanlık alanların yönetimini yeniden ele almasının tam zamanıdır.
Lütfen duyarsız kalınmasın!