Evet, CHP doğru olanı yaptı.
Genel Merkezler bazında gidilen ittifak sonucunda Ankara, İstanbul, Antalya, İzmir, Bursa ve Adana’da CHP desteklenecek; Balıkesir, Denizli, Manisa, Kocaeli, Konya, Samsun, Trabzon, Kayseri, Sakarya ve Gaziantep’te ise İYİ Parti’nin adayı sahaya inecek.
***
Bu karar açıklandığından bu yana Trabzon’da eleştirilen ardı arkası kesilmiyor.
Neymiş efendim; CHP neden İYİ Parti’ye destek olacakmış.
Ya da; CHP’nin şehirde oyu İYİ Parti’den fazla iken neden başka bir partinin adayının arkasından gidilecekmiş.
Bunun da ötesinde seçime an kala, İl ve ilçe yönetimi istifa etmeliymiş.
***
Şimdi bu tezleri savunanlara sormak lazım; Trabzon’da CHP’nin İYİ Parti’nin arkasından gitmemesi için ne yaptınız?
Veya; CHP il yönetimi Büyükşehir Belediyesi için aday çıkartma mücadelesi verirken neden bu göreve ben talibim demediniz, neden teklifi beklediniz?
***
CHP’de, bu ‘ittifakı istemeyiz’ algısını yaratanlar önce kendileri ile sonrasında da partinin gerçekleri ile yüzleşmelidirler.
Hepimiz bu şehri soluyoruz ve görüyoruz ki belediye başkan adaylığı noktasında milenyumdan bu yana gidilecek her belediye seçimi öncesinde CHP aynı isim üzerinde tıkanıp kalıyor.
O isim de Volkan Canalioğlu.
Canalioğlu’na alternatif bir ismi dahi ortaya çıkartamayan CHP’nin aklı evvelleri ittifaka muhalif çığırtkanlık yapmak yerine bu sorunun yanıtını bulmalıdırlar.
Ve aynı zamanda da düşünmelidirler ki; biz göreve talip olduk da, bize kimse adaylığı vermedi mi diye!
***
İşte ondandır ki CHP Genel Merkezi Trabzon adına doğru olanı yapmıştır.
İktidar onlarca ismi adaylık noktasında gündeme getirip bunun da ötesinde şehir dışından bile aday profili bulabiliyorken, CHP ise bir isim dışında yıllar yılı kimseyi bu göreve hazırlayamamaktadır.
***
Hal böyle olunca da Genel Merkez seçimi İYİ Parti’ye paslamıştır.
***
Seçim kazanılır veya kaybedilir.
Daha önceki yarışlara bakıldığında tabi ki iktidar partisinin özellikle ilçelerde açık ara önde olduğu ortada.
Ancak sandığa henüz düşen tek bir oy yokken CHP’nin bundan sonra yapması gereken tartışmayı bir kenara bırakıp İYİ Parti’nin adayı Prof. Dr. Atakan Aksoy’u desteklemektir.
Buna da kimse artık gönül koymamalıdır.
Hani hep denir ya kendi düşen ağlamaz diye.
Bu da o misal.